- Tokat İlmiyat Dergisi
- Cilt: 11 Sayı: 2
- Kizb (Yalan) ve "Men Kezebe Aleyye…" Rivâyetinin Sahâbe Üzerindeki Etkisi
Kizb (Yalan) ve "Men Kezebe Aleyye…" Rivâyetinin Sahâbe Üzerindeki Etkisi
Authors : Sait Inan
Pages : 465-484
Doi:10.51450/ilmiyat.1345390
View : 81 | Download : 100
Publication Date : 2023-12-30
Article Type : Research
Abstract :İslam dini insanların yalandan sakınması için önemli uyarılarda bulunmuştur. Kuran yalancılığı kâfirlerin ve münafıkların özellikleri olarak ifade etmiştir. Bu gruplar Allâh’ı, peygamberlerini, ahiret gününü, Allâh’ın ayetlerini inkâr ettikleri için yalancı olarak nitelenmiştir. Hz. Peygamber nübüvvetten önce doğruluğu ile tanınmış ve peygamberlik göreviyle beraber yaşamın tüm alanlarında, müminlerin yalandan sakınması için özel gayret göstermiştir. Hz. Peygamber’in konuyla ilgili gösterdiği hassasiyeti hadis kitaplarına yansıyan rivâyetlerde görmek mümkündür. Bu rivâyetler bireysel ve toplumsal hayatın tüm boyutlarında, yalana karşı makul ve kalıcı tepkiler verebilmek için etkili uyarılar ifade etmiş, yalandan sakınmayı işlevsel bir reflekse dönüştürmeyi amaçlamıştır. Rasûlullâh’ın yalanla ilgili önemli uyarılardan biri de "Men kezebe aleyye…” hadisidir. Allâh Rasûlü bu rivâyette "Kim bilerek bana yalan bir söz isnad ederse cehennemdeki yerini hazırlasın” demiştir. Altmıştan fazla sahâbeden, çok sayıda senedle nakledilen bu hadis, ilmi çalışmalara konu olan önemli bir rivâyettir. Şifahî geleneğin hâkim olduğu ve Hz. Peygamber’den nakletmenin rağbet gördüğü bir toplumda râvileri kontrol altında tutmak, haberlerin doğruluk değerini yükseltmek amacıyla serdedilen bu hadisin rivâyet kültürüne önemli etkileri olmuştur. Allâh Rasûlü adına yalan beyanda bulunmaya ciddi bir yaptırım ifade eden bu rivâyetin işlediği sakındırma teması, cehennem azabı olduğu kadar aynı zamanda yalancı olma endişesidir. Hz. Peygamber, müminlerdeki yalan karşıtı hassasiyeti cehennem tehdidiyle bir arada kullanarak kendisinden uzak zamanlarda ve zeminlerde rivâyette bulunan râvilere bir sorumluluk yüklemiş ve vicdâni bir kontrol mekanizması oluşturmayı hedeflemiştir. Sahâbenin bu rivâyet karşısındaki tutumu, konuyla ilgili takındıkları tavır hadis ilmi açısından son derece önemlidir. Hz. Peygamber’in farklı zamanlarda ve mekânlarda ifade ettiği bu ikazın dönemin ravîleri olan sahâbîler üzerindeki etkisi nedir? Bu uyarının zemin teşkil ettiği sorumluluğu rivâyetler üzerinde görebilmek mümkün müdür? Bu hadisin sahâbîler üzerindeki etkisini tespit edebilmek, İslâm dininin yalan söylem karşısında oluşturduğu refleksi gözler önüne sermekle mümkündür. Bu çalışmanın amacı yalan olgusunu Kur’ân ve hadisler açısından ele alarak "Men kezebe aleyye…” hadisinin sahâbîler üzerindeki etkisini görmektir. Çalışmada sahâbîlerin rivâyet esnasında yaşadıkları ruh halinin yansıması olarak, bu uyarıyı dikkate aldıklarını ifade ettikleri anlatımlar tespit edilmiş, konuyla ilgili genel değerlendirmeler yapılmıştır. Buna göre sahâbîler hadis naklederken "Men kezebe aleyye…” hadisini dikkate almış ve belli bir sorumlulukla hareket etmişlerdir. Toplam 19 sahâbenin, Hz. Peygamber’den nakilde bulunurken bu hadisi göz önüne aldığı görülmüştür. Bu isimler arasında dört halifeden üçü vardır. Çok sayıda hadis naklederek sahip olduğumuz hadis külliyatının oluşmasına önemli katkılar sunan Ebû Hüreyre, Ebû Sa‘îd el-Hudrî, Abdullah b. Amr el-Âs ve Enes b. Malik de bu isimler arasındadır. "Men kezebe aleyye…” hadisinde ifade edilen caydırıcı unsurlar rivâyette titiz davranmak, özensiz rivâyet faaliyetlerine tepki göstermek ve az rivâyet etmek gibi sonuçlara neden olmuştur. Bununla beraber konuyla ilgili hassasiyetin ifadeye döküldüğü anlatımların yarısından fazlasında bu uyarının hadis nakletmeye destek ve cesaret veren bir boyutta olduğu görülmüştür. Özellikle rivâyette yanılmak ve yalan söylemek gibi ithamların bulunduğu kritik durumlarda "Men kezebe aleyye…” uyarısı, doğrulayıcı bir unsur olarak hadis nakline imkân vermiştir.Keywords : Hadis, “Men kezebe aleyye…”, Sahâbe, Kizb (Yalan), Rivâyet