المرأة في الأدب الليبي المعاصر إبراهيم الكوني نموذجاً
Authors : Sulaiman Taan
Pages : 299-322
Doi:10.51450/ilmiyat.1062948
View : 12 | Download : 4
Publication Date : 2022-06-30
Article Type : Research
Abstract :Bu makalenin amacı, Ibrāhīm al-Kūnīnin eserlerinde kadın varlığını ele almaktır. Çalışmanın önemi iki açıdan gelmektedir: Birincisi, kadın konusunun modern Batı düşüncesine açılmaya başlamasıyla birlikte on dokuzuncu yüzyılın sonundan itibaren edebiyat araştırmalarının konusu haline gelmesidir. Bu konu, toplumun medeni ve fikrî durumuna erişilmesinde bir ölçüt haline gelmiştir. İkincisi, Ibrāhīm al-Kūnīnin Arap romanında meşhur biri olmasıdır. Çünkü Libya çöllerindeki Tuareg dünyasından ve bunların Cezayir, Mali ve Nijer gibi diğer ülkelerdeki uzantısından bahseden tek romancıdır. Ibrāhīm al-Kūnī, tüm edebi üretimini, Arap romanı dünyasındaki tek Tuareg romancısı olarak, eserlerine Arap romanı üretimi içinde bir uzmanlık kazandıran Tuareg topluluğunun efsanevi ve popüler mirasını belgelemeye adanmıştır. Ibrāhīm al-Kūnī'nin romanlarında insanın varoluş ve kaderi sorunu ve insanın içinde bulunduğu yabancılaşma başta olmak üzere birçok konu yer almaktadır. Ve hepsi, zorlu çevre koşulları tarafından kısıtlanmış bir dünyada mutluluğa muhtaç karakterler olarak karşımıza çıkmaktadır. Ibrāhīm al-Kūnī'nin kadın meselesine yaklaşımı, kadın imajının efsanevi köklerine ve bu toplumda oynadıkları role odaklanarak temayüz edilmiştir. Bu, Ibrāhīm al-Kūnī'nin eserinde insan kaderini arama ile ilgili sorduğu sorularla ilgilidir. Tuareg toplumunu kuran gelenek, görenek ve mitlerin büyük bir bölümünün köklerinin Afrika kıtasının çangallarına ve kadınların da katkıda bulunduğu iyi ve kötü ikiliğine ilişkin mitlere ve batıl inançlara dayanan ilkel dinlerine dayandığı açıktır. Çünkü bu toplumlar kadına üreme yetenekleri açısından bakmış ve doğurganlığın simgesi haline gelmiştir. Bu nedenle Tuareg toplumu kadınları mitolojik bir açıdan ele almaktadır. Bu toplum, kadınların büyük bir role sahip olduğu ana soyluluk döneminin ritüellerini yaşamının birçok alanında hâlâ muhafaza etmektedir. Bunu, kabile liderliğinin liderin kız kardeşinin oğullarına devrinde fark etmekteyiz. Gerçek şu ki, toplum, kadınları çevreleyen efsanevi durum ve binicinin atlı imajını tamamlamak için bir kız arkadaşa ihtiyaç duyması nedeniyle romantik aşk ilişkilerine büyük ölçüde hoşgörülüdür. Ancak toplum, savaşçı bir toplumun bir kadından talep ettiğinin ötesine geçen, yani kabileyi savunma rolünü oynayacak çocukların doğumu için bir katalizör görevi gören romantik bir ilişkiye asla müsamaha göstermez. Bu sebeple kadın ve erkek arasındaki bu şartı aşan herhangi bir ilişkinin felakete yol açacağını Ibrāhīm al-Kūnī'nin romanlarında görmekteyiz. Kadınlarla ilgili âdetlerden biri, iki kahramanın kendisi için güreşen bir kızın kalbini kazanmaya çalışırken yaptıkları düellodur. Aslında, bir erkekle olan ilişkisi açısından kadının imajı olumsuzdur, çünkü bir erkeğin hayatındaki varlığı bir felakete yol açar. Ayrıca, falcı ve şair gibi kurgusal eserlerinde rol oynayan başka kadın karakterler de ortaya çıkmaktadır. Ibrāhīm al-Kūnī'nin hikâyelerinde, tanrılara insan kurban etme de dâhil olmak üzere bir sürü ritüele birçok gönderme vardır ve bu durumda kabileden bakire bir kız tanrıya sunulmak üzere seçilir. Ritüeller arasında, bilgelerin mezarlıkta kendisi için bir çadır kuracak bir kızı seçtiği, kehaneti cadılara ve falcılara geri döndürmek için ataların görüşünü yoklama ritüeli de vardır. Belki de dini-İslam ve pagan-Afrika arasındaki örtüşmenin nedeni, tasavvuf tarikatlarının, hurafelere olan inancın ve diğerlerinin yayılmasından kaynaklanmaktadır. Ayrıca, Tuareg'lerin nehirler ve göller tarafından dalgalanan çöldeki suyun tükenmesini açıkladığı Tans ve kardeşi Atlantis efsanesi gibi birtakım efsaneler de vardır. Ancak al-Kūnī'nin Tuareg topluluğuna hapsolması, kurgusal dünyasında büyük bir dengesizliğe yol açmıştır. Bir rivayetten diğerine kadın imajının tekrarında bunu fark etmekteyiz. Okuyucunun o toplumdaki kadın imajı hakkında bir kavrayışa sahip olması için, Mecusî gibi bir rivayetle yetinmek mümkündür.Keywords : Arap Dili ve Edebiyatı, Libya Edebiyatı, Roman, Kadın, Ibrāhīm al-Kūnī