- Tiyatro Eleştirmenliği ve Dramaturji Bölümü Dergisi
- Issue: 18
- THE POLITICAL AGENDA OF GEORGE BERNARD SHAW’S PYGMALION: A ROMANCE IN FIVE ACTS
THE POLITICAL AGENDA OF GEORGE BERNARD SHAW’S PYGMALION: A ROMANCE IN FIVE ACTS
Authors : Yıldız Tuncer-kiliç
Pages : 1-43
View : 13 | Download : 9
Publication Date : 2013-06-27
Article Type : Other
Abstract :George Bernard Shaw, Pygmalion (1912) oyununu modern dönemin başlarında yazmıştır. Tüm yazarlar, didaktik söylemin edebiyatta yeri olmadığına dair hemfikirdirler, bu toplumsal bazlı söylemin yerini, sübjektif bakış açısı almaktadır. Ancak, Shaw tiyatro/roman/şiir yazarlığı dışında sosyalisttir ve politik teori ve toplum yapısı hakkında yazmaktadır, bu nedenle oyunlarında ve özellikle de sınıf çatışmasının, kadının ve işçi sınıfının bağımsızlığının, bireyselliğin yorumlandığı Pygmalion’da, didaktik söylemi uygulamaktadır. Dönemine aykırı bir tutum sergilemekle bilinir. Onun için didaktik söylem demode veya yersiz bir teknik değildir. Tiyatroyu sadece sanat yapmak için değil, toplumu değiştirebilecek tecrübelerin edinildiği bir yer olarak görür. Bu nedenle didaktik özelliği en yoğun olan bu oyununda Shaw orta-sınıf seyircisini eğlendirme vaadiyle tiyatro koltuğuna oturtur ama onları sosyalist tartışmanın ortasında tutsak eder. Oyun eski yunan mitinden esinlenerek yazılmıştır: Pygmalion bir heykeltıraştır, kadınlar konusunda uyumsuz ve zor beğenen biri olarak, bir türlü sevip evlenememiştir, günlerden bir gün bir kadın heykeli yapar, bu heykel öylesine güzeldir ki ona aşık olur. Pygmalion’u gören tanrıça haline acır ve heykeltıraşın Galatea adını verdiği yapıtını canlandırır. Pygmalion ve Galatea büyük bir aşkla evlenirler. Bu romantik öyküyü ele alan Shaw ataerkil /kapitalist bir toplumda kadın ve alt sınıfın nasıl köleleştirildiklerinin yanı sıra, sınıfsal ayrımın insanlar arasında ne denli uydurma ve gereksiz bir şey olduğunu gösterir. Tahmin edilebildiği gibi romantik öykü orta sınıfı temsil eden seyirciyi aldatarak tiyatroya çekmekte, onları, sınıf ideolojilerine ve anlayışlarına tamamen aykırı düşen fikir ve görüşlerle tanıştırmaktır. Ancak, insanların aşk konusundaki iyimserlikleri ve ciddi bir oyun karşısında düşünmektense kolaya kaçmayı tercih etmeleri, Shaw’ın bu planını, oyunun her sahnelenmesinde bozmaktadır, çünkü seyirci solcu siyaset yerine romantik olasılıklara önem vermiştir ve oyunda bağımsızlığını kanıtlayan kadın kahramanı ataerkil toplumu temsil eden kahramanla evlendirme çabasındadır. Bu tutum Shaw’u çıldırtır çünkü bu evlilik düşüncesi, oyunda geliştirilen bağımsızlık, eşitlik ve bireysellik söylemini tümüyle yok etmektedir.Keywords : G.B. Shaw, İngiliz sosyalizm, 20.yy. İngiliz draması, didaktiksizim, Edward dönemi, toplumsal eleştiri, sınıf sistemi, kadın bağımsızlığı