- Tefsir Araştırmaları Dergisi
- Vol: 2 Issue: 1 - NİSAN
- Kur’ân Ayetleri Bağlamında Kelâm Ekollerinin İlah Tasavvurlarına Dair Bir İnceleme
Kur’ân Ayetleri Bağlamında Kelâm Ekollerinin İlah Tasavvurlarına Dair Bir İnceleme
Authors : Faruk Özdemir
Pages : 1-25
Doi:10.31121/tader.403927
View : 6 | Download : 3
Publication Date : 2018-04-20
Article Type : Research
Abstract :Kelâm ekollerinin ilah tasavvurlarına baktığımızda Eş’ariyye’nin "mutlak mürîd ve tam mâlik” bir Allah tasavvurunu merkeze aldıkları; Mu’tezile’nin "mutlak âdil ve tam hakîm” bir ilah tasavvurunu düşünce sistemlerinin merkezine alıp diğer kelâmî meselelere bu perspektiften bakarak yorum geliştirdikleri dikkat çekmektedir. Mâtürîdiyye ise ilah düşüncesinde "mutlak hikmetçi” yaklaşımı benimseyerek diğer kelâmî konulara bu merkezden yorumlar sunmuşlardır. İlkeli özgürlükçü görüşü savunanlara göre ise Allah’ın fiilleri, O’nun ilkeleri ve sıfatlarının doğal bir yansıması olacak şekilde gerçekleşir. Yani Allah, fiillerini bize bildirmiş olduğu sıfatları ve ilkelerine uygun olarak gerçekleştirir. Söz konusu ekollerin ve kelâmî eğilimlerin Allah tasavvurlarına yön veren ve Kur’ân’da Allah’a izafe edilen fiillerin ve sıfatların yer aldığı pasajlar, tematik ve bağlamsal açıdan Kur’ân bütünlüğü içerisinde irdelendiğinde, başka bir deyişle Kur’ân metinleri, âyetlerin siyak-sibak, nüzul sebepleri, tarih, sosyo-kültürel çevre ve makâsıd gibi Kur’ân metnini doğru anlamanın temel parametreleri dikkate alınarak incelendiğinde, öyle anlaşılıyor ki Allah eylemlerini ya da fiillerini ne Eş’ariyye’nin iddia ettiği gibi "mutlak mürîd ve tam mâlik” bir ilah tasavvuruyla gerçekleştirmekte ne de Mu’tezile’nin "mutlak âdil ve tam hakîm” ilah telakkisiyle icra etmektedir. Mâtürîdiyye’nin "mutlak hikmetçi” ilah tasavvuruna gelince; Allah’ın fiillerinin hikmetli olduğunun söylenmesi makuldür. Fakat bu düşünce bütün mevcudâtı Allah’a ait tek bir sıfat (hikmet) üzerinden anlamlı kılma çabasıdır. Dolayısıyla doğru bir Allah tasavvuruna ulaşmak için Mâtürîdî’nin benimsediği hikmet kavramını biraz daha açmak gerektiği kanaatindeyiz. Nitekim ilâhî mesajlar tematik ve bağlamsal olarak incelendiğinde öyle görünüyor ki Allah fiillerini, belirli ilkeler ve sebepler çerçevesinde icra etmektedir. Diğer bir ifadeyle Allah, fiillerini ancak bize bildirmiş olduğu sıfatları ve ilkelerine uygun olarak gerçekleştirmektedir. Buna göre Allah hakkında oluşturulacak isabetli bir ilah düşüncesi için başlangıç noktası Allah’ın ilkeleriyle hareket eden bir varlık olduğunun kabulüdür, diyebiliriz. Yani Allah belirli ilkeleri, prensipleri, kanunları ya da ilâhî yasaları ( sünnetullah ) çerçevesinde fiillerini icra etmekte, sebepsiz ve illetsiz yere kullarına ceza vermemekte, vaadinden asla dönmemekte, el-mü’min vasfıyla güven vermekte, kullara zerre miktarı zulmetmemekte, adaletli, merhametli ilah olduğunu vurgulamaktadır. Binâenaleyh kelâm ekolleri benimsedikleri ilah telakkileri doğrultusunda ilâhî mesajları yorumladıkları için âyetleri bağlamından koparmışlar, ne yazık ki Allah’ın kastetmediğini adeta âyetlere söyletmişlerdir. Dolayısıyla kanaatimiz odur ki Kur’ân’da Allah’a izafe edilen tüm fiiller, yer aldıkları siyak-sibak, nüzul sebepleri, tarih, sosyo-kültürel çevre ve makâsıd gibi Kur’ân metnini doğru anlamanın temel parametreleri dikkate alınarak maksad-ı ilâhîye uygun şekilde yeniden ele alınmalı ve incelenmelidir.Keywords : Sünnetullah, Eş’arî, Mâtürîdî, Mu’tezile, ilah tasavvuru, ilke