- Tarih İncelemeleri Dergisi
- Vol: 35 Issue: 1
- Rodos'un Fethi Öncesinde (1499-1520) Akdeniz'deki Hıristiyan Korsanlar
Rodos'un Fethi Öncesinde (1499-1520) Akdeniz'deki Hıristiyan Korsanlar
Authors : Volkan DÖKMECİ
Pages : 63-100
Doi:10.18513/egetid.769946
View : 10 | Download : 2
Publication Date : 2020-07-23
Article Type : Research
Abstract :Korsanlık, sadece yağma faaliyeti olarak değerlendirilmemelidir. Pek çok farklı çıkar grubunu içine alan siyasi, ekonomik ve toplumsal bir faaliyet olarak da görülmelidir. 1499-1520 seneleri arasında faaliyet gösteren, Marino Sanuto’nun Günlükleri’ne konu olan Hıristiyan korsanlar da aynı çerçevede ele alınmalıdır. Bu korsanlardan Rodos’a tâbi olanlar, Rodos Saint Jean Şövalyeleri’nin itikadı gereğince, ek olarak dinsel bir kimliğe bürünmüşlerdir. Rodos korsanları, mensup oldukları dinin baş rakibi olan İslâm’ın temsilcileri Osmanlılar ve Mağriblilerin gemi ve emtialarına zarar vermişler, bu faaliyetlerini din savaşı adı altında meşrulaştırmışlardır. Güney İtalya ise Fransa ve İspanya arasındaki nüfuz mücadelesinin beraberinde getirdiği siyasi istikrarsızlık sebebiyle emniyet zafiyeti yaşamıştır. Bu durum, civardaki korsanların faaliyet alanını genişletmiştir. Rodos korsanları, Osmanlılar aleyhine yürüttükleri faaliyetler sayesinde hem İspanya’dan hem de onun Güney İtalya’daki rakibi Fransa’dan destek görmektedir. Bu destek, Akdeniz’in doğu ve batı kısımları arasındaki korsan akışını hızlandırmıştır. Fransız, İspanyol, Ceneviz, Bask ve Katalan kökenli pek çok korsan hem Batı Akdeniz’de (bilhassa Siraküza ve Messina civarı) hem de Doğu Akdeniz’de pek çok yağma faaliyetinde bulunmuşlar ve pek çok kıymetli emtia ele geçirmişlerdir. Onların hedef aldıkları gemilerin arasında Venedik Cumhuriyeti’ne ait olanlar da vardır. Bu durum, korsanlığın motive kaynağının sadece siyasi ve dinsel olmadığını gözler önüne sermektedir. Zira korsanlık, tarih boyunca, ekonomik bir kaygıyla da gerçekleştirilmiş ve ticaretin doğal bir uzantısı olarak varlığını sürdürmüştür. Yağmalanan emtianın belli bölgelerdeki halka satılması ve alıcı bulması da korsanlığı başlı başına bir ticarî faaliyet haline de dönüştürmüştür. Venedik Cumhuriyeti, Doğu Akdeniz’de birtakım adayı hâkimiyeti altına alması, oralardaki limanlar arasında geniş bir ticaret ağı kurması, Batı Akdeniz ve Mağrib’de yürüttüğü ticarî faaliyetler sebebiyle hem Müslüman hem de Hristiyan pek çok korsanın hedefi haline gelmiştir.Keywords : Akdeniz, Hıristiyan korsanlar, Rodos, Osmanlı Devleti, Mağrib