- Şırnak Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
- Sayı: 33
- Şâfi‘î Fıkıh Usûlünün İbâḍî Fıkıh Usûlüne Etkisi: Ḫaffâf ve Melşûṭî Örneği...
Şâfi‘î Fıkıh Usûlünün İbâḍî Fıkıh Usûlüne Etkisi: Ḫaffâf ve Melşûṭî Örneği
Authors : Davut Eşit
Pages : 253-282
Doi:10.35415/sirnakifd.1321351
View : 178 | Download : 206
Publication Date : 2023-12-15
Article Type : Research
Abstract :Fıkhî mezheplerin kendilerine özgü yapıları, usûlleri, iç disiplinleri ve tutarlılıkları vardır. Bunların yanı sıra, fıkhî mezhepler kendileri dışındaki farklı mezheplere, düşüncelere ve gelişmelere kapalı, statik yapılar değildir. Aksine bir mezhebin gelişiminde farklı mezheplerle olan etkileşimin de payı vardır. Mezheplerin kendi görüşlerini savunma veya farklı mezhebin görüşlerini eleştirme amacıyla cedel ve hilâf türü eserler ortaya koymaları, esasında bir mezhebin diğer mezheplerle olan etkileşiminin sonucunda ortaya çıkan fıkha özgü bir literatür olarak değerlendirilebilir. Bir mezhebin kendi doktrinini savunma veya kendisi dışındakileri eleştirebilmesi diğer mezhebin de doktrinine hâkim olmayı gerekli kılmaktadır. Bu açıdan bakıldığı takdirde kurumsal yapılar olarak mezheplerin varlığı ve gelişimi bir anlamda farklı mezheplerle olan etkileşimine ve iletişimine de bağlıdır. Bu etkileşim, sözünü ettiğimiz mezheplerin kendileri dışındaki farklı mezheplerle ilmî açıdan mücadele etme ve rekabet etmeyle beraber birbirlerinin fıkhî mirasından karşılıklı bir şekilde istifade etme şeklinde de gerçekleşmiştir. Özellikle aynı bölgede varlık gösteren ve yaşayan mezheplerin birbiri ile daha fazla etkileşimde oldukları vakidir. Ancak bu durum uzak bölgelerde yaşayan mezhep mensuplarının birbirinden bağımsız ve habersiz oldukları, birbirleriyle etkileşimde olmadıkları anlamına gelmemektedir. Aksine farklı münasebetlerle birbirinden uzak coğrafyalara yapılan seyahatler, Hicâz gibi dini merkezlerdeki buluşmalar, birbirinden çok uzak merkezlerde ortaya konulan bilginin dolaşımda olmasına ve karşılıklı kullanılmasına olanak sağlamıştır. Bu minvalde araştırmamızda birbirinden uzak sayılabilecek coğrafyalarda ve zaman aralığında yaşayan iki farklı mezhep âlimi tarafından ortaya konulan iki metin üzerinden mezheplerin birbiriyle olan etkileşimi ele alınacaktır. Bu metinlerden biri 4./10. asır Irak bölgesi Şâfi‘î fakîhlerinden olan Ebû Bekr el-Ḫaffâf’a (öl.362/973 [?]) ait el-Aḳsâm ve’l-ḫiṣâl, diğeri ise 6./12. Asır Mağrib bölgesi İbâḍî âlimlerinden olan Tebġûrîn el-Melşûṭî’ye (öl. 6./12. yüzyıl) ait olduğu tahmin edilen el-Edille ve’l-beyân adlı eserdir. Çalışmamızda biri Irak bölgesinde diğeri ise Mağrib bölgesinde yaşayan ancak aralarında iki yüzyıllık bir tarih aralığı olan; keza biri Şâfi‘î diğeri ise İbâḍî olan iki fakîhin usûl düşüncesi bakımından birbiriyle olan irtibatı irdelenecektir. Bu temelde Şâfi‘î fıkıh usûlü ile İbâḍî fıkıh usûlü arasındaki etki ve etkileşimin ortaya konması araştırmanın temel hedefidir. Daha doğru bir ifade ile Ḫaffâf’ın el-Aḳsâm ve’l-ḫiṣâl’inin Melşûṭî’ye nispet edilen el-Edille ve’l-beyân adlı esere etkisi üzerinden Şâfi‘î fıkıh usûlünün İbâḍî fıkıh usûlüne etkisi ortaya konmaya çalışılacaktır. Melşûṭî’nin eserindeki kurguya bakıldığında pek çok hususta gerek lafız gerekse de muhteva bakımından Ḫaffâf’tan etkilendiğini söylemek mümkündür. Ancak Melşûṭî’nin fıkıh usûlü düşüncesi sadece Ḫaffâf’ın el-Aḳsâm ve’l-ḫisâl’i ile değil özellikle el-Aḳsâm ve’l-ḫiṣâl’de bulunmayan hususlarda Şâfi‘î (öl. 204/820) başta olmak üzere diğer Şâfi‘î usûlcülerinin görüşleri ile de irtibatlıdır. Bu husus dikkate alınarak Melşûṭî’nin fıkıh usûlü düşüncesi, Şâfi‘î usûlcülerinin görüşleri ile mukayese edilerek genel olarak Melşûṭî üzerinden İbâḍî fıkıh usûlünün Şâfi‘î fıkıh usûlü ile olan irtibatı kurgulanmaya çalışılacaktır. Buradan hareketle her ne kadar araştırma Ḫaffâf’ın el-Aḳsâm ve’l-ḫiṣâl’i ile Melşûṭî’ye nispet edilen el-Edille ve’l-beyân adlı eser üzerinden temellendirilmeye çalışılsa da her iki mezhep arasındaki irtibatın genel fotoğrafını sunmak için, farklı usûl eserlerinden de istifade edilecektir.Keywords : İslâm Hukuku, Şâfi‘îlik, İbâḍîlik, Ḫaffâf, Melşûṭî, Etkileşim.