- Süleyman Demirel Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
- Sayı: 51
- İslâm Tarihi Kaynaklarına Göre Hz. Peygamber Sonrası Süreçte Kur’ân Tarihi
İslâm Tarihi Kaynaklarına Göre Hz. Peygamber Sonrası Süreçte Kur’ân Tarihi
Authors : Mustafa Necati Bariş
Pages : 161-176
Doi:10.59149/sduifd.1369070
View : 39 | Download : 50
Publication Date : 2023-12-30
Article Type : Research
Abstract :Genel kabule göre 610 yılında indirilmeye başlanan Kur’ân-ı Kerîm, takriben yirmi üç yıl boyunca farklı zaman aralıklarında Cebrâil aracılığı ile Hz. Muhammed’e indirilmiş, ilk andan itibaren ezber ve yazı yoluyla kayıt altına alınmış, Hz. Ebû Bekir döneminde cem‘ edilmiş, Hz. Osman’ın hilâfet yıllarında çoğaltılmış, Emevîler zamanında imlası tamamlanmış ve bugüne kadar orijinalliği bozulmadan gelmiş tek kutsal kitaptır. Ancak bu genel kabul, diğer kutsal metinlerde olduğu gibi söz konusu kitabın otantikliği ya da özgünlüğü tartışmalarına engel olamamıştır. Farklı gayelerle yapılan bu tartışmaların birçoğunda tarafların kendi görüşünü desteklemek için değişik bilgi ve belgeleri kendi bakış açıları doğrultusunda kullandığı görülmektedir. Bu çalışmada ise ilgili tartışmalara temas edilmeden yalnızca Müslüman tarihçilerin eserlerinde Kur’ân’ın Hz. Peygamber sonrası tarihi ile ilgili ne tür rivayetlere yer verildiği ve bu rivayetlerden nasıl bir sonuç elde edilebileceği konu edilecektir. Çalışmamız, "Kur’ân’ın Cem‘ Edilmesi, Kur’ân’ın Çoğaltılması, Kur’an’ın Noktalanması ve Harekelenmesi” olmak üzere üç ana bölümde ve yalnızca meğâzî, siyer, genel tarih, şehir tarihi, futûhât, ensâb, tabakât ve vefeyât türündeki İslâm tarihinin ana kaynaklarından istifade edilerek kaleme alınmıştır. Zira ele aldığımız konu hakkında İslâm tarihçilerinin ne söylediklerini ve bu söylenenler üzerinden nasıl bir Kur’ân tarihi algısı ortaya çıktığını gözler önüne sermek ana hedefimizdir. Bununla birlikte gerekli durumlarda, bir tarihçinin ana kaynakları hiyerarşisinin ilk sıralarında yer alan tefsir ve hadis ilimlerinin ilk kaynaklarından da istifade edilmiştir. Ancak söz konusu kaynaklara, daha çok tarihçilerin onlara yapmış oldukları atıfları teyit etmek, tarih kaynaklarında yer alan bir takım bilgilerin kökenine inmek veya sağlamasını yapmak için müracaat edilmiştir. Yine son dönemde yazılmış araştırma-inceleme türü çalışmalardan da önemine binaen zaman zaman yararlanılmıştır. Müslüman tarihçilere göre Kur’ân’ın cem‘ edilmesi, Hz. Ebû Bekir’in hilâfet yıllarında vuku bulmuştur. Uhud’dan sonra Müslümanların en çok kayıp verdiği Yemâme Savaşı’nı müteakiben Hz. Ömer’in teklifiyle başlayan çalışmalar, Zeyd b. Sâbit ve Hz. Ömer’in koordinesinde yürütülmüş ve hakkında şüphe duyulan âyetler için iki şahit istenmiştir. Adına es-Suhuf denilen iki kapak arasına alınmış bu Kur’ân, halifeye teslim edilmiş ve söz konusu mushaf, Hz. Ebû Bekir’in ölümünden sonra ikinci halifeye, onun vefatının ardından da Hz. Ömer’in kızı ve aynı zamanda Allah Resûlü’nün eşi Hz. Hafsa’ya geçmiştir. Kur’ân’ın çoğaltılması ile ilgili ilk girişim Hz. Osman döneminde gerçekleşmiştir. Bu dönemde baş gösteren Müslümanlar arasındaki kıraat farklılıkları, Huzeyfe b. Yemân tarafından halifeye aktarılmış ve onun önerisiyle Müslümanlar arasındaki bu ayrılığı sona erdirmek için Zeyd b. Sâbit başkanlığında 12 kişilik yeni bir heyet oluşturulmuştur. Hz. Osman’ın talimatları doğrultusunda Hz. Hafsa’nın elindeki mushaf ve Kureyş lehçesi esas alınarak büyük şehirlere gönderilmek üzere yeni mushaflar yazılmıştır. Hazırlanan mushaflar İslâm coğrafyasındaki eyalet başkenti statüsündeki şehirlere gönderilmiş ve Müslümanlardan ellerindeki diğer mushafları imha edilmek üzere teslim etmeleri istenmiştir. Heyetin çalışmalarının ardından Hz. Hafsa’ya iade edilen mushaf da onun vefatından sonra Medine valisi Mervân b. Hakem tarafından ortadan kaldırılmıştır. Kur’ân’ın imlâsına dair ilk çalışmalar ise Irak valisi Ziyâd b. Ebîh tarafından Ebü’l-Esved ed-Duelî’ye yaptırılmıştır. Bu doğrultuda Kur’ân’daki kelimelerin sonlarına harekelerini belli etmek üzere noktalar konulmuştur. Fakat yapılan bu çalışmalar da bir süre sonra yanlış okumaların önüne geçememiştir. Bu defa da Abdülmelik b. Mervân’ın Irak valisi Haccâc b. Yûsuf es-Sekafî önderliğinde Nasr b. Âsım ile Yahyâ b. Ya‘mer birbirine benzer harfleri noktalayarak yeni mushaflar yazmış ya da yazdırmışlar ve hazırlanan bu mushaflar Haccâc tarafından büyük şehirlere ve Medine’ye gönderilmiştir. Sonraki süreçte ise Halîl b. Ahmed günümüzde de kullanılmakta olan harekeleri ve diğer noktalama işaretlerini geliştirmek suretiyle mushaf çalışmalarına hemen hemen son halini vermiştir.Keywords : İslâm Tarihi, Kur\'ân Tarihi, Müslüman Tarihçiler, Cem\', Çoğaltma, İmlâ