- Süleyman Demirel Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
- Issue: 49
- EBÜ’L-LEYS ES-SEMERKANDÎ’NİN TENBÎHÜ’L-GÂFİLÎN ADLI ESERİNİN HADİS İLİMLERİ AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLM...
EBÜ’L-LEYS ES-SEMERKANDÎ’NİN TENBÎHÜ’L-GÂFİLÎN ADLI ESERİNİN HADİS İLİMLERİ AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ
Authors : Talat Sakalli, Hediye Gültekin
Pages : 63-87
View : 8 | Download : 3
Publication Date : 2022-12-20
Article Type : Research
Abstract :Hicri dördüncü yüzyılda muhaddisler daha çok hadisleri konularına göre ayrıştırdıkları eserler kaleme almışlar ve bu ayrıştırma sürecinde bu kitaplarda sadece merfû değil, mevkuf ve maktu’ rivayetleri de bir araya getirmişlerdir. Daha çok ahkâm hadislerini içerse de biyografi, tarih, zühd ve ahlâka dair rivayetlerin de toplandığı musanneflerle ahlâk ve fezâil konularındaki rivayetleri toplayan vaaz kitapları, bu ayrıştırma döneminde oluşturulmuş hadis edebiyatı türlerinden bazılarıdır. Mev’ıza eserleri, İslam ahlakına sahip olmak isteyenlere verilecek nasihatleri ve vaazlarda kullanılan sünnet malzemesini bir araya getirir. Bu kitaplarından biri de Ebü’l-Leys es-Semerkandî’nin (v.373/983) Tenbîhü’l-Gâfilîn adlı eseridir. Maverâünnehir bölgesinde yaşayan Ebü’l-Leys, o dönemdeki çoğu âlim gibi temel İslam ilimlerinin her alanında eser vermiş velût bir müelliftir; Hanefî mezhebine mensuptur ve daha çok fakihliği ile öne çıkmıştır. Tenbîh’inde ise konu başlıkları altında hadisleri ve selef ulemasının sözlerini derlemiştir. Bu makalenin amacı bu eserin içerdiği ahbârı hadis ilimleri açısından incelemek ve eserin Hanefî hadis anlayışına yaptığı katkıyı ortaya koymaktır. Hanefîliğin Semerkant ekolünde hadis usulüne dair elimizde kısıtlı kaynağın olması, bu ekolün usule dair görüşlerini tespit etme açısından eseri kıymetli hale getirmektedir. Hanefî hadis usulü, yaşadığı uzun süreli çalkantılardan sonra ancak Debûsî (v.430/1039) ile muteber bir kaynağa ulaşmıştır. Dolayısıyla Ebü’l-Leys’in hadis faaliyetleri hakkında eserlerini tahlil ederek yapılacak bir incelemenin önemi açıktır. Ebü’l-Leys’in Mâverâünnehir fıkıh ekolü içerisinde muhaddis olarak anılmadığı halde hadisle ve hadis ilimleri ile de ilgilendiği bu eserle anlaşılmış olmaktadır. Tenbîh’de merfû hadisler, Hanefî geleneğin aksine, senedlerle zikredilmiştir. Görüldüğü kadarı ile tenkide muhtaç olan bu senedlerin zikredilmesi, eseri, diğer muadilleri arasında farklı bir yere koymaktadır. Tenbîh’in doğru bir şekilde değerlendirilebilmesi için yazıldığı ortamın ve müellifin ilmi kişiliğinin de tahlili gereklidir. Eserin pek çok ilim açısından mümbit bir ortam sağlayan Mâverâünnehir bölgesinde, huzur ve asayişin olduğu, düşünce hürriyetine önem veren bir siyasi otoritenin güvencesinde yazıldığı anlaşılmaktadır. Bununla birlikte bölge, batıl mezheplerin kol gezdiği, Hanefîliğin ise bu batıl mezheplere karşı devlet eliyle desteklendiği bir bölgedir. Vazifesini müdrik âlimler ise yeni Müslüman olarak bölgeye yerleşen ahaliye İslam’ın asli itikadını öğretmek yanında dünyevileşen Müslümanlara da asr-ı saadeti hatırlatan telifler yapmaya gayret etmişlerdir. Ebü’l-Leys’in de nebevî bir metot olan vaaz üslubunu uydurma haberlerden ve efsanevî kıssalardan arındırmaya çalıştığı ve muhataplarına pratik yaşantıya geçirilmesi kolay bilgiler sunduğu görülmektedir.Keywords : Ebü’l-Leys es-Semerkandî, Tenbîhü’l-Gâfilîn, Vaaz, Mev’ıza, Hadis., Abu, Tanbeehü, mawiza, hadith, Hanafism