- Süleyman Demirel Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
- Issue: 49
- MUĞLA ŞEHİR ESKİ MEZARLIĞI: MEZAR TAŞLARINDA HARF DEVRİMİNİN ETKİSİ
MUĞLA ŞEHİR ESKİ MEZARLIĞI: MEZAR TAŞLARINDA HARF DEVRİMİNİN ETKİSİ
Authors : Ismail Hakkı Göksoy, Sümeyye Yelimlibağ
Pages : 24-62
View : 15 | Download : 4
Publication Date : 2022-12-20
Article Type : Research
Abstract :İnsanoğlu, dünyadaki yaşamının son bulmasıyla toprağa gömüleceği inancına ve gömülme yerinin belli olması gerektiği uygulamasına sahiptir. Ölen kişinin kabre konması ve yerinin bilinmesi inancına zamanla farklı sanatsal eklemeler yapılmıştır. Bunlardan biri mezar taşı dikme geleneği olmuştur. Mezar taşları, dinî birer sembol olmalarının yanı sıra dönemine ait tarihi, sanatsal ve mimari özellikler dâhil çeşitli bilgiler aktaran önemli yapılardır. İslam tarihi boyunca farklılık gösteren mezarlıklar ve kabirler Osmanlı döneminden Cumhuriyet dönemine geçişte daha sade bir görünüme sahip olmuştur. Harf devrimi 1 Kasım 1928 tarihinde kabul edilmiş, fakat mezar taşlarında Arap harflerinin kullanımı 1941 yılına kadar sürmüştür. Özellikle 20. yüzyıl başlarına tarihlenen bazı mezar taşlarının, Cumhuriyet’in ilanından sonra ayakucuna veya arka tarafına mevcut yazının Latinize edilmiş hali işlenmiştir. Aynı yazının Latin harfleriyle mezar taşına tekrar yazılma sebepleri ise şu şekilde açıklanabilir: Mezar taşlarının kaybolmaması ve varisleri tarafından yazının anlaşılması, böylece dua etme imkânının sürdürülmesi. Yazı biçimi, şekil ve incelik yönüyle birbirlerinden farklılık gösteren mezar kitabeleri ve süslemeleri dönem hakkında bize bilgi sunmaktadır. Bazı kitabelerde yalnızca isim, lakap, meslek gibi bilgiler yer alırken, bazı kitabelerde de beyitlere yer verilmiştir. Genellikle Latin harfleriyle yazılmış ayakucu mezar taşlarında, Latin harfleri daha tam anlamıyla öğrenilmediği için, yazıların büyük harf ve küçük harf gibi ayrımlara dikkat edilmeksizin yazılması ve farklı kısaltmalara yer verilmesi bu konuda bir acemilik evresi yaşandığını bizlere göstermektedir. Bununla beraber Latin harflerinin kullanımı vefat eden kişilerin mezarının aidiyeti açısından halka büyük bir kolaylık sağlamaktadır. Sonraki zamanlarda Osmanlı Türkçesinin herkes tarafından bilinememesi ve okunamaması halkın farklı bir yol izleyip atalarının mezarlığını rahatlıkla bulabilmek için bazı mezar taşlarına isim ve soy isimlerini yazmalarına neden olmuştur. Kitabelerde malzeme olarak genellikle dökme çimento kullanılması zamanla aşınmalara ve dökülmelere yol açmıştır. Mezar taşlarındaki tahribatın bir diğer nedeni ise, 1920’li yılların sonuna doğru Osmanlı dönemine ait mezar taşlarının başka mezarlıklardan Muğla Şehir Eski Mezarlığı’na taşınmasıdır. Bu mezarlık çok geniş bir alana sahiptir. Mezarlık 84 adadan oluşmakta ve her adada 3 ve 4 parsel bulunmaktadır. Mezarlıkta Osmanlı dönemine ait yüzlerce mezar taşı yer almaktadır. Mezar taşlarının birçoğu hava şartları ve beşerî faktörlerden dolayı tahrip olmuş ve okunamayacak hale gelmiştir. Bu mezarlıkta Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerine ait hem Osmanlı Türkçesiyle hem de yeni Türk harfleriyle yazılmış 21 tane mezar taşı tespit edilmiştir. Bu makalede, söz konusu mezar taşlarının Türk ve İslam sanatları açısından değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Kitabelerle ilgili gözlemlerde şu bilgiler öne çıkmıştır: Hem Latin harfleriyle hem de Arap harfleriyle yazılmış mezar taşları içerisinde en eski olanı 1902 tarihlidir. Arap harfli en son mezar taşı ise 1941 yılına aittir. Erkeklere ait mezar taşları serpuşlu iken kadınlara ait olanlarının alınlık kısımlarında bitkisel motifler yer almaktadır.Keywords : Osmanlı, Muğla, Mezar Kitabesi, Mezar Taşı, Serpuş, Motif, Grave Inscription, Gravestone, Serpush