- Süleyman Demirel Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
- Issue: 27
- KINALIZÂDE ALİ ÇELEBİ’DE AHLÂKÎLİĞİN DİNAMİĞİ OLARAK ÎMÂN -Kelâm Ahlâk İlişkisi Bağlamında Bir Değer...
KINALIZÂDE ALİ ÇELEBİ’DE AHLÂKÎLİĞİN DİNAMİĞİ OLARAK ÎMÂN -Kelâm Ahlâk İlişkisi Bağlamında Bir Değerlendirme
Authors : Hasan Tevfik Marulcu
Pages : 139-152
View : 9 | Download : 5
Publication Date : 2011-12-01
Article Type : Other
Abstract :Kınalızâde‟nin (ö. 979/1572) ahlâk telakkisinde ahlâk ve amel, mücerred değer ve davranış bütünlüğünden ibaret değildir. Bilakis ahlâk, îmânî değerlerin besleyerek dışa yansıttığı, diğer bir ifade ile özünü Allah inancından alan bir sistemdir. Zira inanç, dinin temelini ifade eden bir kavram olduğuna göre, akide temelinden yoksun, îmâna dönüşmemiş bir anlayışın dışa vurduğu eylemler, olumlu bir görünüşe sahip olsa da, ahlâk değil, ancak ideoloji olarak nitelendirilebilecektir. Hâlbuki Kınalızâde‟ye göre ahlâk, insanın, ruh ve beden bütünlüğü ile alâkalı olup, kemâlî îmânla özdeşleşmiş bir yapıya sahiptir. Bu açıdan ahlâk ve ahlâkîlik, değer ve amel yönüyle bütünleşmiş, kemâl-i îmân ve kemâl-i ihlâs kavramlarıyla denk düşmüş olmaktadır. Kelâmcılara göre kavram olarak islâm ve îmân, adeta bir nesnenin iç ve dışı gibi aynı şeyin iki farklı yönünü ifade eden terimler olsa da, Ali Çelebi‟ye göre İslâmın, îmânî olgunluğun bir gereği olarak dışa yansıyan ahlâkî erdem ve eylemleri de kuşatması açısından ayrıcalıklı bir konuma sahip olduğu anlaşılmaktadırKeywords : Din, Îmân, Ahlâk, Kelâm, Kınalızâde