- Süleyman Demirel Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi
- Sayı: 59
- İran\'ın Kültürel Bir Antitezi: Turan
İran\'ın Kültürel Bir Antitezi: Turan
Authors : Filiz Teker, Muhammet Beşir Aşan
Pages : 317-328
View : 61 | Download : 70
Publication Date : 2023-08-23
Article Type : Research
Abstract :"Turan” sözcüğünün Avesta’da geçen "Tur” sözcük kökünden türediği kabul edilmektedir. Araştırmacıların çoğu, Tur sözcüğünün etnik bir kökenden ya da coğrafî bir bölgeden ziyade bir kavim/kabile adına işaret ettiğini savunur. İran, yerleşik kültürün temsilcisi olarak görülürken Tur (an) ise konargöçer bir kültürün temsilcisi olarak görülür. Bu bağlamda İran ile Turan, birbirine zıt iki kültürün oluşturduğu "daire”lere vurgu yapmaktadır. Sâsânîler, Avesta çağından aldıkları "İran” sözcüğünü siyasi düzenlerinin adı olarak kullanmıştır. Onlar, öncüllerini tarihî hafızalarından silerek kendilerini Avesta çağı kavramlarına ve unsurlarına bağlamıştır. Bu kavram ve unsurların yanı sıra Zerdüştlükteki düalist yapı da Sâsânî ideolojisine ve coğrafyasına aktarılmıştır. Yine bu dönemde "İkici” bir anlayışın göstergesi olarak Aniran, Aniranşehr gibi terimlerin de kullanıldığı görülmektedir. Zerdüşt düalizminin ve karşıt unsurların bir başka tezahürü ise İran’ın kültürel bir antitezi olan Turan terimidir. Turan, Sâsânîlerin erken dönemlerinde ülkenin güneydoğusundaki "düşman” bir halkı işaret etmektedir. MS III. yy. ın sonlarına doğru Turan, bir ülke adı olarak Sâsânî yazıtlarında karşımıza çıkar. Terim, MS V. yy. dolaylarında İran’ın güneydoğusundan kuzeydoğusuna taşınmış ve o dönemdeki tüm bozkır halklarını kapsayacak şekilde kullanılmaya başlanmıştır. Bu kullanımda hiçbir etnik ayrım gözetilmemiştir. MS V. ve VI. yy. a karşılık gelen bu dönem, özellikle Hunların İran’ın doğusunda yoğun bir şekilde görülmeye başlandığı bir dönemdir. Sâsânîler, bu kavimlerle karşılaştıklarında Avesta’da Turlar ile mücadele eden hükümdarlarla kendilerini özdeşleştirmiştir. Böylelikle, "öteki” olarak algılanan bu kavimler "Turan” olarak adlandırılmıştır. Tur teriminin Turan’a dönüşmesi gibi İran’ın doğusu da melez bir yapıya dönüşmüştür. Turanlıların neden olduğu bu durum, İran’ın doğusunun "Transavrasya” hattına katılması ile sonuçlanmıştır. Bu açılım, İran’ın yüzyıllar boyunca Turan kültürüne maruz kalarak bu kültürü sahiplenmelerine neden olmuştur. Nümizmatik verilere göre Turan, Türkistan ile eş anlamlı/özdeş bir şekilde MS VII. yy. ın başlarında kullanılmaktadır. Bu eş anlamlılığın birdenbire ortaya çıkması mümkün değildir. O nedenle bu sürecin en geç Sâsânîler döneminde başladığı söylenebilir.Keywords : Sasaniler, İran Çalışmaları, Akhunlar, Göçebeler, İran ve Turan