- Sosyoloji Araştırmaları Dergisi
- Vol: 18 Issue: 1
- ÖZEL ALAN / KAMUSAL ALAN DİKOTOMİSİ: KADINLIĞIN "DOĞASI" VE KAMUSAL ALANDAN DIŞLANMIŞLIĞI...
ÖZEL ALAN / KAMUSAL ALAN DİKOTOMİSİ: KADINLIĞIN "DOĞASI" VE KAMUSAL ALANDAN DIŞLANMIŞLIĞI
Authors : Aysel Günindi Ersöz
Pages : 80-102
Doi:10.18490/sad.56696
View : 10 | Download : 4
Publication Date : 2015-05-16
Article Type : Research
Abstract :Kökeni eski Yunan düşüncesine dayanan kamusal/özel alan ayrımında polis, erkeğin, oikos ise kadının ve çocukların yeri olarak tanımlanmaktaydı. Ancak, kamusal/özel alandaki esas kopuş, Sanayi Devrimi ile birlikte olmuştur. Kamusal/özel ve üretim/yeniden üretim bölünmesi, geleneksel olarak bir işin cinsiyete göre bölünmesi bağlamında anlaşılmaktadır. Geleneksel bakış açısında, ev dışındaki ücretli iş, aynı zamanda onların "evin geçimini sağlayanlar" olarak kamusal statülerine has olarak erkeğin kamusal hayata katılımının bir parçası olarak algılanmıştır. Ekonomik açıdan bağımlı olan kimseler (kadınlar, çocuklar, özürlüler vb.) ise bu durumda ücretsiz ve özel alana aittir görüşü kabul görmüştür.Türkiye'de özellikle, 1990'lı yıllarda kamusal alanın sınırları başörtülü kadınların kamuya ait yerlerde görünür olmak için gösterdikleri çabalar nedeniyle sıkça gündeme gelerek tartışılmıştır. 2002 yılında iktidara gelen AK Parti, 12 yıllık iktidarı sürecinde kadınların kamusal alanlara girmesi yönünde birçok karar almıştır. Ancak, aynı iktidar partisi kadınları "anne", "eş" ve "ev kadını" gibi geleneksel rolleri içinde tanımlamakta ve muhafazakâr söylemleri de sıkça kullanmaktadır. Ayrıca, "en az üç çocuk", "kürtaj" ve "3 ve daha fazla çocuk sahibi kadınlara" erken emeklilik gibi vaatlerle kadınlar kamusal alanın dışında tutulmaya çalışılmaktadır.Keywords : Kamusal Alan, Özel Alan, Kadın, Dikotomiler, Yeniden Üretim, Başörtüsü