KADIN YOKSULLUĞU VE İKİNCİL İŞGÜCÜ
Authors : Duygu Yücel
Pages : 12-21
View : 10 | Download : 5
Publication Date : 2017-09-30
Article Type : Other
Abstract :Yoksulluk, çok boyutlu, ölçülmesi zor, göreceli bir kavram olup hem ekonomik hem de ekonomik olmayan ihtiyaçları yeterince karşılayamama durumudur. Ayrıca hastalık, sakatlık, ölüm, doğal afet gibi ekonomik durumu etkileyen riskler de yoksulluğun daha fazla hissedilmesine yol açarak güvenlik ihtiyacını doğurmaktadır. Başka bir ifadeyle yoksulluk, ekonomik olduğu kadar sosyal ve manevi nitelikteki ihtiyaçları da kapsadığı için, hem ekonomik hem de sosyolojik bir sorun halini almaktadır. Yoksulluğun en temel nedenlerinden biri, artan milli gelirin bireylere yansıtılmasında meydana gelen adaletsizliktir. Günümüzde gelişmişlik derecesi ne olursa olsun tüm dünyada yoksulluk sorunu çözülmesi gereken öncelikli sorun halini almıştır. Dünyada ve Türkiye'de uygulanan ekonomik politikalar, ekonomik ve politik istikrarsızlıklar yoksulluğu derinleştirirken sosyal eşitsizliği de arttırmakta ve bu olumsuzluklar en çok kadınları etkilemektedir. Toplumun kadını sadece bir ev kadını olarak görmesi, kadının işgücüne katılımını sınırlamakta, ekonomik ve sosyal güvensizliğe itmektedir. Cinsiyete dayalı bu işbölümünde kadının temel görevinin iyi bir ev kadını, iyi bir anne, iyi bir eş olmak olarak görülmesi çalışma hayatına girerek para kazanmasında ikincil statüde kalmasına neden olmaktadır. Ev içinde yapılan çalışmaların hiçbir ücrete ve sosyal güvenliğe tabi olmaması da kadın emeğini değersiz kılmaktadır. Kadınların bazı işlere alınıp bazı işlere alınmamaları, ücret ayrımcılığı, işe girişte ve işyerinde farklı muameleye tabi tutulmaları, işten ilk çıkarılan olmaları gibi sorunlar da kadınların çalışma hayatına dahil olamayıp, enformel sektörlerde çalışmalarına neden olmaktadır. Kadın yoksulluğunun oluşmasında en önemli etkenlerden biri de insani gelişmenin sağlanamamasıdır. Türkiye'de kadının İnsani Gelişme Endeksi değeri oldukça düşüktür. Bu oranı geriye çeken unsurların başında eğitim gelmektedir. Kadınlar eğitim olanaklarından tam olarak yararlanamamaktadır. Bu durum kadın ve dolayısıyla çocuğun yeterli ve doğru bir şekilde eğitilememesine neden olmakta, gelişmeden yeterince pay alamaması sonucunu doğurmaktadır. Kadının eğitimine yeterince önem verilmemesi gelir dağılımında var olan eşitsizliği daha da arttırarak yoksulluğun derinleşmesine yol açmaktadır. Çalışma hayatında istihdam imkanının, işgücü verimliliğinin arttırılabilmesi ve dolayısıyla yoksulluğunun azaltılabilmesi için kadının eğitim oranının yükseltilmesi, kaynak ve fırsat eşitliğinin sağlanması gerekmektedir. Yapılan çalışmada cinsiyete dayanan eşitsizliğin üzerinde durulacak, kadın yoksulluğunun nedenleri ve bunun önüne geçebilmek için tutarlı politikalar sunulacaktır.Keywords : Yoksulluk, Kadın, İşgücü, İşsizlik