- Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi
- Issue: 22
- Ârif Mevlâna’nın Ruhî Durumu: «Ene’l-Hakk» ve «Hâmûs» Arasında
Ârif Mevlâna’nın Ruhî Durumu: «Ene’l-Hakk» ve «Hâmûs» Arasında
Authors : Seadet Şihiyeva
Pages : 187-205
View : 15 | Download : 7
Publication Date : 2007-12-01
Article Type : Other
Abstract :Tasavvuf şiirinin en cesaretli şairi” (S.Nefisi) adlandırılan Mevlâna’nın şiirinin temel konularıinsanın ruhunun yaratılıştan önceki hali, bu âleme gelişi ve yaşamının ali hedef ve maksatları,insanın ilahi hakikate ulaşmasının yol ve vesileleri, bu âlemle değil, geldiği ilahi âlemleilgili telaşları gibi meselelerdir. Mevlâna’nın bu yöndeki düşüncesinde tezat teşkil eden ikikavram ("ene’l-hakk” ve "hamuş”) dikkatimizi çekti. Her iki İslamî kavram ruha mahsustur.Birinci ifade cismani varlıkla ilişkilerini kırarak "Hakta hak” olan ruhun, ikinci ise cisim dahilindeolduğundan dolayı hakikatlerin aslı hususunda susmaya mecbur kalan ruhun dilindenbelirtiliyor. Mevlâna birinci kavrama "Fihi ma fih” ve "Masnevi”sinde hak kazandırsa da,ilahi ruha ait olarak değerlendirdiği "ene’l-hakk”a ortak çıkmıyor ve onu Hallac Mansur’undilinden söylüyor. Oysa ilahi âlemle ilgili düşüncelerinin açıklık ve şath niteliğinde olmasınagöre selef ve haleflerini çok geride bırakan Mevlâna, "Divan-ı Kebir”indeki şiirlerinin çoğunu"hamuş” ve onunla yakın anlamlı ifadelerle bildirir. Ünlü düşünürün bu görüşlerinin hareketnoktası ise çoğu zaman "Biz hakikati söylemedik ki, toplumun nizamı bozulmasın” mülahazasıdır.Bu "hamuş”a her beytinde değişik ve yeni bir İslamî incelik katan Mevlâna bununlabazen ilahi hakikatin sırlarının "namahrem”den, "amm”dan gizli tutulması maksadını izliyor,bazen "hamuş”tan "zeban-e bizebani”ye geçidi kastediyor vs. Çünkü düşünüre göre,"hamuş”dan sonraki merhalede deha "harf”, "söz”, "dil” vs. ye ihtiyaç kalmıyor. Bundansonraki hakikatler dilsiz dille ("lisan-e bilisani”) söylenir. Bazen ise o sadece "içinden gelensesi dinlemek için susar” (M. Kaplan). Mevlâna’nın "hamuş” ifadesi ruhun "ağzı”, batini(ruha ait) duygu uzuvları hususundaki İslamî düşünceler, İslamî divan şiirinde çok rastlananağzın yok olarak tasavvuru ile yakından ilgilidir.Araştırmalarımızdan böyle bir sonuca vardık ki, "hamuş”, birtakım araştırmacının söylediğigibi, Mevlâna’nın mahlası olmayıp, "ehelhak” gibi onun İslamî görüşlerini ifade için ferdi veözgün karakterli bir edebi-İslamî vasıta olarak kullanılmış, takipçilerinden Yunus Emre, Nesimive Fuzuli için de bir ilham kaynağı olmuştur.Keywords : Mevlâna, Hallac Mansur, “ene’l-hakk”, tasavvuf, mahlas, “hamuş”