- Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi
- Issue: 38
- Sultana'nın Rüyası: Bangladeşli Bir Kadının Feminist Ütopyası
Sultana'nın Rüyası: Bangladeşli Bir Kadının Feminist Ütopyası
Authors : Sema Zafer Sümer
Pages : 407-418
Doi:10.21497/sefad.377443
View : 7 | Download : 3
Publication Date : 2017-12-18
Article Type : Research
Abstract :İnsanlık var olduğundan bu yana iyi bir geleceğin, yaşanabilir bir dünyanın hayalini kurmuştur. "Mutlu yer" ya da "olmayan yer" anlamına gelen ütopyalar ise ideal bir dünya yaratmada en etkin araçlardan birisidir. Feminist ütopyalar ise, tarih boyunca kendilerini üreten kaygıları ve hoşnutsuzlukları yansıtmışlardır. Politik olan feminist ütopyalar; yaşadığı dönemin siyasal ve toplumsal düzenlemelerinden hoşnut olmayan yazarın farklı bir zaman ya da farklı bir coğrafyada tasarladığı, kurulu düzene bir başkaldırı içeren ve bu düzen karşısına kendi ideal toplum tasarımını ortaya koyan bir yazın türüdür. Bengalli Müslüman kadınlar için bir rol model olan ve yaşadığı sürece ülkesindeki kadınların özgürleştirilmesi için çalışan Bangladeş'in ilk Müslüman kadın yazar ve eğitimcisi Begüm Rokeya Sakhawat Hossain, 1905 yılında yazdığı feminist ütopyası Sultana'nın Rüyası' nda erkeklerin eve kapatıldığı, kadınlarınsa siyasette, bilimde, sanatta kısacası "dışarıda" yer aldığı özgür kadınlar ülkesi kurgular. Asla basit bir hayalden ibaret olmayan Sultana'nın Rüyası, yazarın İngilizce olarak yazdığı ilk eseridir ve kadınların özgürleştirilmesi için eğitimin önemine vurgu yapar. Gidilmeyen yolun öyküsünü anlatan yazar, yıllar önce kurguladığı bu kadınlar ülkesinde insanları bilinçlendirerek özgürlüğün, eşitliğin ve barışın önemine vurgu yapar. Rokeya, Müslüman kadının uyanışına öncülük ederek ırk, din, sınıf, cinsiyet ayrımının olmadığı yeni bir dünya, yeni bir dil yaratmıştır.Keywords : Feminist ütopya, Müslüman kadın, ideal dünya, maskülen sistem, ataerkil yapı