- Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi
- Issue: 37
- ON THE EDGE OF ARTIFICIAL LIFE AND EXISTENTIALISM: LEGITIMIZING ‘ROBO-CULTURE’ THROUGH ANARCHY, ORDE...
ON THE EDGE OF ARTIFICIAL LIFE AND EXISTENTIALISM: LEGITIMIZING ‘ROBO-CULTURE’ THROUGH ANARCHY, ORDER AND MANUFACTURE
Authors : Timuçin Buğra Edman
Pages : 377-386
Doi:10.21497/sefad.328625
View : 9 | Download : 2
Publication Date : 2017-06-22
Article Type : Research
Abstract :İnsan yaratılışı itibariyle ölümsüzlüğü istediği kadar Tanrı rolünü de üstlenmeyi istemektedir. Güce sahip olmak ve bu gücü zayıf insanlar üzerinde kullanmak insanlığın en eski davranış biçimlerinden biridir. Neredeyse insanlık tarihi kadar eski olan köle ticaretinin en önemli psikolojik sebeplerinden birisi de şu halde şüphesiz insanın hükmeden ölümsüz Tanrı rolünü oynama isteğidir. Bu isteği en eski yazılı eserlerden olan Gılgamış Destanı , Beowulf ve İlyada ’da görebiliriz. Çağdaş edebi dönemde de Frankenstein Ya Da Modern Prometheus , Ben, Robot ve Şafağın Robotları gibi eserlerde kahraman ve anti-kahramanların ölümsüzlük ve hükmetme arayışlarına şahit olmaktayız. Bu arayışların birçoğunda insanın mutlak hükmetme ve ölümsüzlük isteği, onu bir şeyler üretme (veya yaratma) isteğiyle beraber tanrı ile karşı karşıya getirmiştir. Öte yandan, beyaz perdeye uyarlanan Batman Süpermen’e Karşı: Adaletin Şafağı gibi güncel filmlerde de insanın sınırsız sahiplenme isteğinden dolayı kendini aşmaya kalktığında bir tanrı olan Süpermen ile karşı karşıya geldiği görülmektedir. Çağımızın bilim kurgu eserlerinde insanın hükmetme eğilimi eski köle-efendi ilişkisinden, Isaac Asimov’un eserlerindeki gibi kaotik robot-insan ilişkisine dönüşmeye başlamıştır. Terminatör veya Matrix serileri buna en güzel örneklerdendir. İşte bu yüzden bu makale insanların Tanrı rolünü oynarken karşılaştıkları kargaşa ve çatışmanın teorisini kurmaya çalışacaktır. Bunu yaparken de bu teori Asimov’un Ben, Robot , Şafağın Robotları ve Robot Görüntüleri romanlarından bazı alıntılar eşliğinde desteklenmeye çalışılacaktır. Elbette bu yazı sadece Asimov’un eserlerini merkezine almaktan ziyade, insanın yararlanabileceğini düşündüğü her şeyde hak iddia etme eğilimini de inceleyecektir. İleri seviye yapay zekâyla donatılan bu robotlar da acaba kendilerini üreten insanlara Kabil’in tanrıya başkaldırdığı gibi isyan edecekler mi? Sonuç olarak, bu çalışma insanoğlunun dur durak bilmeyen güç ve ölümsüzlük arayışının Asimov’un seçili romanları ve tanımları ışığında gelebileceği noktayı tartışacaktır.Keywords : Siborglar, Robo-Kültür, Asimov, düzen, kaos