- Amasya İlahiyat Dergisi
- Issue: 10
- Zemahşerî’nin Ahkâm Âyetlerini Yorumlama Metodu Bağlamında Fıkıhçı Kişiliği -el-Keşşâf Örneği-...
Zemahşerî’nin Ahkâm Âyetlerini Yorumlama Metodu Bağlamında Fıkıhçı Kişiliği -el-Keşşâf Örneği-
Authors : Abdülkadir TEKİN
Pages : 213-260
Doi:10.18498/amauifd.405306
View : 6 | Download : 2
Publication Date : 2018-06-22
Article Type : Research
Abstract :Büyük bir dilci, edîp, şair, müfessir, muhaddis olduğu bilinen ve "el-Keşşâf” isimli tefsiri ile meşhur olan Muhammed el-Hârizmî ez-Zemahşerî’nin (ö. 538/1144) aynı zamanda seçkin ve yetkin bir fakîh olduğu görülmektedir. Lügat, belâgat ve tefsir ilimlerinde daha fazla iştiğal etmesinden dolayı bu ilimlerdeki yetkinliği ön plana çıkmış olan Zemahşerî’nin araştırmacılar nezdinde fıkhî yönü ikinci planda kalmış hatta unutulmuştur denilebilir. "el-Keşşâf”ta ahkâm âyetlerini açıklama yöntemine bakıldığında müfessir Zemahşerî’den ziyade fakîh Zemahşerî görülür. Çünkü o sadece âlimlerin/fakîhlerin görüşlerini sunmakla yetinmemiş, hüküm âyetlerini izah ederken rivâyet ve dirâyet metodunu birlikte kullanmış, aynı zamanda konuyla ilgili fıkhî delilleri ve istidlâl yöntemlerini tartışmış, yer yer bizzat kendisi de hüküm istinbâtında bulunmuştur. İtikatta koyu bir mu̒tezilî taraftarı olan Zemahşerî fıkıhta ise Hanefî mezhebine mensuptur. Söylem ve ifadeleri incelendiğinde "itikâtta mezhebi taraftarlık/tutuculuk” onun belirgin özelliklerinden birisi olarak ortaya çıkmaktadır. Bu sebeple onun hayatını kaleme alan kitaplar daima mezhebî yönünü ön plana çıkaran tavrından bahsetmişlerdir. Fakat onun "el-Keşşâf” isimli tefsirinde ahkâm âyetlerindeki fıkhî konuları ele alırken amelde mensubu olduğu Hanefî mezhebine taassub göstermeden, mutedil bir yaklaşım sergilediğine şahit olunmaktadır. Bu çalışmada "el-Keşşâf”ta bazı ahkâm âyetlerinden örnekler bağlamında fıkhî konulara yaklaşım tarzının özellikleri ve istişhâd metodu tespit edilerek Zemahşerî’nin fıkıhçı kişiliği ortaya konulmaya çalışılmıştır.Keywords : Zemahşerî, el-Keşşâf, Fıkıh, Hanefi, Ahkâm Âyetleri, Hüküm