- Sağlık Bilimleri Dergisi
- Vol: 30 Issue: 1
- TÜRKİYE’DE ANTİBİYOTİK TÜKETİM MİKTARININ VE BİRİNCİ BASAMAK SAĞLIK HİZMETLERİNDE ANTİBİYOTİK REÇETE...
TÜRKİYE’DE ANTİBİYOTİK TÜKETİM MİKTARININ VE BİRİNCİ BASAMAK SAĞLIK HİZMETLERİNDE ANTİBİYOTİK REÇETELEME UYGULAMALARININ OECD ÜLKELERİ İLE KARŞILAŞTIRMALI OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ
Authors : Selda Emre, Karl Michael Lux
Pages : 56-62
Doi:10.34108/eujhs.808230
View : 7 | Download : 2
Publication Date : 2021-04-09
Article Type : Research
Abstract :Bu çalışmanın amacıTürkiye’de antibiyotik tüketim miktarının ve antibiyotik reçeteleme uygulamalarının Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) ülkeleri ile karşılaştırmalı olarak değerlendirilmesidir. Bu çalışma, OECD Sağlık Verileri ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Avrupa Antimikrobiyal İlaçlar Tüketim Ağı veritabanları üzerinden Türkiye ve OECD ülkelerindeki antibiyotik tüketim ve reçeteleme verisinin karşılaştırmalı analizidir. Antibiyotik tüketim hacmi, DID (her 1000 kişi için tanımlanmış günlük doz)olarak verilmiştir. Türkiye’nin 2013’de 41.1 DID olan toplam sistemik antibakteriyel ilaç tüketim hacmi, 2017 ve 2018 yıllarında sırasıyla 35.5 DID ve 31.0 DID düzeyine düşmüştür. Türkiye OECD ülkeleri arasında, 2013’de en yüksek antibiyotik tüketimine sahipken, 2018’de bu tüketimde %24.6’lık bir düşüş göstermiştir. DSÖ veritabanında Türkiye’de beta-laktam grubu antibiyotiklerin kullanım oranı 2013-2017 yılları arasında %43.9’dan %47’ye çıkarken, sefalosporinlerin kullanım oranı %32.1’den %26.4’e düşmüştür. Türkiye’de tüketilen toplam antibiyotik miktarının sadece %41.3’ünün birinci basamak sağlık hizmetlerinde reçetelenmektedir, bu değer tüm OECD ülkeleri arasındaki en düşük orandır. Sonuç olarak, Türkiye OECD ülkeleri arasında hala en yüksek antibiyotik tüketim miktarına sahip ülkeler arasındadır. Ancak, özellikle 2016 yılından itibaren Türkiye’de antibiyotik tüketim miktarında belirgin düşüş olması ve "birinci sıra” antibiyotikler tüketiminde artışla birlikte "ikinci sıra” antibiyotiklerin tüketiminde azalma olması dikkat çekicidir. Bu olumlu ve umut verici bulguların, ulusal düzeyde alınan tedbirlerin sonucu olduğu düşünülmektedir.Keywords : Anti-bakteriyel ajanlar, bakteriyel direnç, birinci basamak sağlık hizmetleri, OECD, Türkiye