- RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi
- Issue: 23
- Clarice Lispector’un Yaşam Suyu’nda öznenin silinişi ve dilin imkansizliği
Clarice Lispector’un Yaşam Suyu’nda öznenin silinişi ve dilin imkansizliği
Authors : Esra Başak AYDINALP
Pages : 953-961
Doi:10.29000/rumelide.949945
View : 8 | Download : 3
Publication Date : 2021-06-21
Article Type : Research
Abstract :Clarice Lispector (1920-1977) Latin Amerika Edebiyatının (Brezilya) en önemli edebi figürlerinden biridir. Eserleri dişil öznelliğin, varoluşsal sorgulamanın ve modern çağda bireyin anlam duraklarının dilde hem yitirilişinin hem de inşasının nüvelerini taşır. Kendine has üslubu ile modern anlatı geleneği içine adını yazdırmakla birlikte klasik edebi formların bütünüyle dışındadır. O yaşamak deneyimini yazıya yaklaştırma gayesiyle yazar. Bu bağlamda eserleri yaşamsal olduğu kadar, düşsel ve kurgusal unsurları bir arada barındırır. Bütün bu öğeler Lispector’da yazı kavşağında belirir. Yazmak onun nezdinde yaşamak kadar elzemdir. Bu gereklilik içinde Lispector yaşamı yazıya ve dile hapseden klasik yazı anlayışından uzaklaşır ve yaşamı yazı ile mümkün kılarken anlamın dilde yitirilişine ve imkansızlığına, öznenin baskın konumuna meydan okur. Bu bağlamda bu araştırmada amaç Lispector’un 1973 yılında kaleme aldığı Yaşam Suyu adlı eserinde dilin imkansızlığını ve öznenin silinişinin dilsel olanaklarını tartışmaktır. Bunu yaparken araştırmacı, her ne kadar Lispector herhangi bir kuramı baz alarak yazmamış olsa da onun yapıtlarında postyapısalcı unsurların izini sürecek ve yapısöküm anlayışı ile Lispector’da yazıya yansıyan öznenin ve dilin olanaksızlığını ortaya koymaya çalışacaktır. Bu bağlamda yazarın kullandığı özgün teknik detaylıca incelenecek ve Lispector’un şiirsel yazı tekniği, düz anlatının sınırlarını mütemadiyen zorlayan, dili; dilsel ve kurgusal düzlemde bir hapishane gibi algılayan yazı anlayışını aşarak dilin imkansızlığı ve öznenin yazıdan silinişi stratejilerini/olgularını betimleyecektir. Bu nedenle bu araştırmada, Clarice Lispector’un Aqua Viva (Yaşam Suyu) adlı eserinde öznelliğin izleri takip edilerek özünde her zaman "baskın” olan öznenin ve "ben’in” yazının anlamsal duraklarında silinişi ortaya koyulacak ve Lispector metninin kendisini yineleyen, yenileyen dilin tüm sınır uçları ve olanaklarını zorlayan nitelikleri incelenecektir.Keywords : Clarice Lispector, öznenin silinişi, dilin imkansızlığı, yapısöküm, dişil yazı