- RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi
- Issue: 23
- XVI. yüzyılda kaleme alınmış manzum-mensur karışık bir eser: Fevrî Efendi’nin "Zeheb-nâme"...
XVI. yüzyılda kaleme alınmış manzum-mensur karışık bir eser: Fevrî Efendi’nin "Zeheb-nâme"si
Authors : Ömer Faruk GÜLER
Pages : 558-582
Doi:10.29000/rumelide.949669
View : 8 | Download : 3
Publication Date : 2021-06-21
Article Type : Research
Abstract :XVI. yüzyıl, Osmanlı Devleti’nde şair, bilim adamı ve sanatçılar yanında bilhassa nâsir sayısında bir artışın söz konusu olduğu bir dönemdir. Dolayısıyla bu asırda, diğer eserlerle beraber mensur yahut manzum-mensur karışık çok sayıda eser verildiği gözlenir. Bu eserlerden biri, Ahmed Fevrî tarafından kaleme alındığı düşünülen Zeheb-nâme adlı risaledir. Kütahya Belediyesi Mustafa Hakkı Yeşilyurt Kütüphanesinde 24390 katalog numarasıyla kayıtlı olan bu risale, toplam 8 varaktan oluşmaktadır. Dönemin nesir eserleriyle paralel olarak ağır bir dile sahip olan Zeheb-nâme’de Fevrî, altın ve altın üzerine çeşitli düşüncelerini kaleme almış, altının madeninden çıkarılıp işlenmesinden, ziynet eşyası olarak günlük hayatın bir parçası oluşuna; dünya ehlinin elinde bir ateşten farksız iken ehl-i kanaat ve ticaret için mutluluk ve iftihar vesilesi olmasına kadar her hususuna değinmeye çalışmıştır. Şair/ nâsir, bu hususları dile getirirken daha çok cömertliği teşvik etmiş, cimriliğin ise olumsuzlukları üzerinde durmuştur. Risalede Fevrî, düşüncelerini destekler nitelikte olan 29 âyet-i kerîme ve 7 hadîs-i şerîfi konu bütünlüğü içerisinde zikretmiştir. Aynı zamanda Fevrî, konunun gidişatı içerisinde nesir bölümleriyle ilgili hem kendinin hem de başka şairlerin Türkçe, Arapça ve Farsça manzumelerine yer vererek anlatımı daha kuvvetli ve anlaşılır hâle getirmiştir. Çalışmamızda Fevrî’nin Zeheb-nâmesi, elde bulunan tek nüsha üzerinden biçim ve içerik olarak incelenmiş, daha sonra eserin metni çevriyazı (transkripsiyon) harfleriyle ortaya konarak ilim dünyasının istifadesine sunulmuştur.Keywords : Klasik Türk Edebiyatı, XVI. yüzyıl, nesir, Fevrî, Zeheb-nâme