- RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi
- Issue: Ö8 Special Issue
- Absürd Tiyatro’da ‘Yalnızlık’ temasının Tom Stoppard’ın Bir Ayrı Huzur ve Aziz Nesin’in Çiçu adlı oy...
Absürd Tiyatro’da ‘Yalnızlık’ temasının Tom Stoppard’ın Bir Ayrı Huzur ve Aziz Nesin’in Çiçu adlı oyununa yansımaları
Authors : Işıl Şahin Gülter
Pages : 773-785
Doi:10.29000/rumelide.822003
View : 13 | Download : 6
Publication Date : 2020-11-21
Article Type : Research
Abstract :Düşünsel tabanını dünya savaşları sonrasında ortaya çıkan tinsel bunalımdan kaynaklanan kötümserlik ile Varoluşçuluk ve Hiççilik gibi düşünce dizgelerinin etkisi altında oluşturan Absürd Tiyatro anlayışının asal izleği yaşamın usa aykırılığıdır. Absürd Tiyatro anlayışı, dünya savaşları sonrasında ortaya çıkan kültürel kargaşa ortamının bir sonucu olarak, yaşadığı dünyaya ‘yabancılaşan’ ve ‘yalnızlaşan’ insanın durumunu yansıtmayı amaçlar. Absürd Tiyatro, ‘yalnızlaşan’ insanın durumunu sahneye taşımak için farklı arayışlar içerisinde olan oyun yazarları tarafından benimsenmiş ve toplumlarının deneyimlediği sosyo-politik-ekonomik koşullar bağlamında biçimlenmiştir. Diğer bir ifadeyle, kendi içinde belirlenmiş ilke ve kuralları olmayan, ‘izm’ ya da akım özelliği gösteren herhangi bir anlayışa bağlı olmayan Absürd Tiyatroyu, oyun yazarları kendi tarzlarında yorumlamış ve kendi toplumsal olgularıyla harmanlayarak okuyucuya/izleyiciye sunmuşlardır. Bu bağlamda; bu çalışma, Tom Stoppard’ın Bir Ayrı Huzur (A Separate Peace) (1969) adlı oyununu ve Aziz Nesin’in Çiçu (1969) adlı oyununu Absürd Tiyatro anlayışı ile ele almaktadır. Dramatik yaşamları ve ürettikleri eklektik tiyatro yapıtları bakımından çağdaş tiyatroda ses getiren Stoppard ve Nesin’in, adı geçen oyunlarda modern bireyin kimliğini, seçimlerini ve ‘yalnızlığını’ derinlemesine tartıştığı görülmektedir. 20.yüzyılın ikinci yarısında, farklı coğrafyalarda benzer kaygılarla eserler üreten Stoppard ve Nesin’in kendilerine özgü biçemler geliştirdiği ve bu biçemlerin Absürd Tiyatro geleneği ile benzeştiği vurgulanmaktadır. Bu çalışmada, oyunlardaki baş kişilerin ifadeleri ve biyografik bilgilerine dayanarak, ‘yalnızlığın’ bir çözüm, arzulanan bir olgu, olarak görüldüğü ve bu çözümün kişilere veya kurumlara bağlanmayı reddetme ve modern yaşamın getirdiği sorumluklardan kaçınma yolunda yattığı ortaya konulmaktadır.Keywords : Absürd Tiyatro, İngiliz tiyatrosu, Türk tiyatrosu, yalnızlık