Divan şiirinde hançer çekmek
Authors : Bahanur ÖZKAN BAHAR
Pages : 402-415
Doi:10.29000/rumelide.791809
View : 8 | Download : 2
Publication Date : 2020-09-21
Article Type : Research
Abstract :Divan şiiri geleneği hemen hemen bütün unsurları önceden tayin edilmiş bir çerçeve içerisinde gelişir ve ilerler. Şair, kendisindeki ilhamı, yeteneği, hüneri hatta yaratıcılığı belirli kalıplar içerisinde göstermeye çalışır. Geleneğin çok işlediği tema olan aşkta da durum farklı değildir. Âşığın, maşukun ve rakibin olduğu aşk üçgeninde herkesin rolü ve görevi bellidir. Maşuk yani sevgili yalnızca âşık/şair tarafından sevilmez; onun başka sevenleri de vardır. Bu durumdan cesaret alan sevgili âşığa/ şaire eziyet etmekten, canını acıtmaktan asla geri durmaz. Bunu yaparken en etkili silahlarını, gözünü, kaşını, kirpiklerini ve bakışını kullanır. Sevgiliye ait bu unsurlar kan akıtıcı, kesici, yaralayıcı olması bakımından ok, kılıç, hançer gibi aletlerle anılırlar. Bunlardan hançer sözcüğü müstakil olarak çokça kullanılmış hatta bazen kasidelere, gazellere redif olmuştur. Hançerin, diğer aletlere göre kolay taşınabilir olması, onu günlük hayatta da kullanılabilir yapmış ve bu durum şiirde de kullanılma oranını artırmıştır. Hançer sözcüğü şiirde sıklıkla kullanıldığı gibi; göz, kirpik, kaş gibi uzuvların kişileştirilerek kullanıldığı "hançer çekmek” tabiri içerisinde de yer almıştır. Genellikle bahsedilen kavramlarla anılmakla birlikte bakışın, kolun, insanın, ayın, padişahın "hançer çektiği” örneklere de rastlanmıştır. Hançerle ilgili kullanımların çok olması sebebiyle, çalışma, yalnızca "hançer çekmek” tabiri ile sınırlandırılmıştır.Keywords : Divan şiiri, hançer, hançer çekmek