- RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi
- Issue: 17
- "Damızlık Kızın Öyküsü": Arendt’in doğarlık düşüncesi karşısında yeniden üretim mülkü olar...
"Damızlık Kızın Öyküsü": Arendt’in doğarlık düşüncesi karşısında yeniden üretim mülkü olarak beden
Authors : Duygu ÖZAKIN
Pages : 495-514
Doi:10.29000/rumelide.657929
View : 7 | Download : 2
Publication Date : 2019-12-21
Article Type : Research
Abstract :Bu çalışma, Kanadalı yazar Margaret Atwood’un "Damızlık Kızın Öyküsü” (The Handmaid’s Tale) adlı romanını yeniden üretim olarak tanımlanan üreme politikaları çerçevesinde, feminist edebiyat eleştirisi yöntemiyle ele alır. Bir feminist distopya örneği olan roman, sağlıklı doğurgan kadınların, ekolojik nedenlerle çocuk sahibi olamayan üst düzey ailelere hizmet etmek üzere görevlendirildikleri ve salt yeniden üretim mülkü haline getirildikleri izole edilmiş bir düzeni anlatır. Feminizmin ikinci dalgasında biyolojik farklılık kavramına eğilen yaklaşım, kadının doğasına vurgu yaparak "özcü” bir anlayışla hak arayışlarını sürdürmüştür; ancak kadınların kamusal alandan dışlanarak özel alana hapsedilmesi ile sonuçlanan bazı söylemlerle örtüşmesi bakımından eleştirilmiştir. 20. yüzyılın en etkili kadın siyaset felsefecilerinden biri olarak tanınan Hannah Arendt’in "doğarlık” (natality) anlayışı da, düşünürün kendisini hiçbir zaman feminist hareket içinde konumlandırmamış olmasına karşın, aynı itiraz noktalarından hareketle tenkit edilmiştir. Bu çalışma, Arendt’in tekillik ve tutsaklığa karşı çoğulluk ve özgürlüğü simgelemesi bakımından "mucize” olarak nitelediği doğum fenomeninin distopik tahayyülünü, "Damızlık Kızın Öyküsü” örneğinde tartışmayı amaçlar. Biyopolitika literatürüne feminist yaklaşımların imkânını araştıran çalışmada, her devirde devletin tasarruf yetkisi altında bulunan doğumun, sadece pozitif eylem potansiyeline sahip olmadığı; kavramın özgürlükçü ya da baskıcı rejimler eliyle iki farklı anlam dünyası tarafından kuşatılabileceği sonucuna erişilmiştir.Keywords : Damızlık Kızın Öyküsü, feminist distopya, doğarlık, biyopolitika, yeniden üretim