Hâristan ve Çağlayanlar’da Kadınlar
Authors : Ertan ENGİN
Pages : 128-135
Doi:10.29000/rumelide.580484
View : 7 | Download : 3
Publication Date : 2019-06-21
Article Type : Research
Abstract :Halit Ziya, Mehmet Rauf ve Hüseyin Cahit gibi Servet-i Fünûn yazarlarının roman ve hikâyelerinde dikkat çekici bir yoğunlukta kadın karakterlere ve onların düşüncelerine, iç dünyalarının ayrıntılarına yer verildiğini görmek mümkündür. Deyiş yerindeyse, Servet-i Fünûn edebiyatıyla birlikte kurmaca eserlerde kadınlar artık başrole geçmiş, Tanzimat romanı ve hikâyesindeki gibi silik, zayıf kişilikli değil, baskın ve güçlü insanlar olarak karşımızdadır . Aşk-ı Memnu ’daki Firdevs Hanım ve Bihter’de bu durum çok bâriz olduğu gibi, Halit Ziya’nın İzmir dönemi romanlarında dahi böyle örneklere rastlamak mümkündür. Kendilerinden emin, iradeli ve erkekler karşısında eşitlik hatta kimi zaman üstünlük duygusuyla da hareket edebilen bu kurmaca kadın kişilikler aynı zamanda toplumsal hayatta çok kısa bir süre sonra, MeşrutiFyet döneminde yansımalarını göreceğimiz feminist hareket ve literatürün de bir bakıma habercisidir. Aynı olgu, yine bir Servet-i Fünûn yazarı olan Ahmet Hikmet Müftüoğlu’nun hikâyeleri için de geçerlidir. Ahmet Hikmet’in hikâyelerinde kadınlar; erkeklerin kurup yürüttüğü toplumsal düzene isyanlarıyla ve eleştirileriyle, kendilerinden esirgenen hakları dile getirişleriyle belirginleşirler. Aynı zamanda kültürün ve sanatın, bir kelimeyle medeniyetin de kendilerinde belirginleştiği/yansıdığı kişiler olarak ayrıca önemli bir noktada dururlar. Bu yazıda Ahmet Hikmet’in Çağlayanlar ve Hâristan adlı iki hikâye kitabındaki kadınlar ve kadınların geliştirdiği söylem, yukarıda dile getirilen hususlar bağlamında incelenmiştir.Keywords : Servet-i Fünûn, Ahmet Hikmet, hikâye, kadınlar