- Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
- Issue: 16
- Yezîd’in Halifeliğinin Meşrûiyeti Meselesi
Yezîd’in Halifeliğinin Meşrûiyeti Meselesi
Authors : Abdullah Namli
Pages : 521-547
Doi:10.32950/rteuifd.603328
View : 13 | Download : 8
Publication Date : 2019-12-20
Article Type : Research
Abstract :Devletler, milletlerin yönetim mekanizmalarıdırlar. Hz. Peygamber, peygamberlik görevi yanında Medine İslam Devletinin de başkanıydı. Hz. Peygamber’den sonra Hz. Osman’ın öldürülmesi ile birlikte Müslümanlar arasında siyâsî parçalanmalar yaşandı. Meşrû halife Hz. Ali’ye karşı Muâviye siyâsî bir güç olarak durdu ve elim hadiseler meydana geldi. Muâviye, savaşarak, kan dökerek ve çeşitli siyâsî hamleler yaparak halifeliği ele geçiren ve onu saltanata dönüştüren kişidir. Kendinden sonra oğlu Yezîd’i veliaht tayin etmiş ve Emevî saltanatını sağlamlaştırmıştır. Yezîd, Müslümanların halife olarak görmek istediği bir şahsiyet değildi. Onun dine aykırı hayatı, zevk ve sefa içerisinde bazı haramlara dalması ve halifelik makamına uygun düşmeyen davranışları meşrû bir halife olmasına engel teşkil etmiştir. Zira o, meşrû halifede olması gereken vasıfları taşımıyordu. Kerbelâ’da Hz. Hüseyin’in şehit edilmesi, Harre katliamı, Mekke’nin kuşatılması ve Kâbe’nin taşa tutulması Yezîd’in meşrûiyetini ortadan kaldıran, Müslümanların gönüllerinde derin yaralar açan büyük felaketlerdir. Muâviye ve oğlu Yezîd, İslam ümmetini parçalayan iki karakterdir. Yezîd’in işlediği cürümlerin sonuçları günümüzde de hala etkisini sürdürmektedir. Bu sebeple Yezîd’in ölümünden sonra özellikle Şîa grupları ona lâneti câiz gören bir anlayışa sahip olmuştur. Şîa’dan etkilenen bazı şahıslar da lânet furyasına katılmışlardır. Müslümanların çoğunluğu Yezîd’i haksız bulmakla beraber lânet etme konusunda temkinli davranmışlardır. Elde mevcut kesin deliller olmamasına rağmen aşırı giden bazı kesimler Yezîd’in kâfirliğine hükmetmiştir.Keywords : Kelām, Politik Teoloji, Hilâfet, Yezîd, Meşrûiyet