- Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi
- Issue: 8
- GUSTAVE FLAUBERT’IN İSTANBUL DESTİNASYONU
GUSTAVE FLAUBERT’IN İSTANBUL DESTİNASYONU
Authors : Battal Oğuz
Pages : 43-56
View : 5 | Download : 4
Publication Date : 2011-03-01
Article Type : Research
Abstract :Bilindiği üzere gezi edebiyatı, yazınsal türlerden en çok anı türüne yakındır. Yazar seyahat ettiği bölgenin demografik, sosyal, kültürel ve ekonomik özellikleri yanında kişisel anılarına da yer verir. Batılılar için Doğu, özellikle Kudüs, İsa’nın doğduğu, Hıristiyanlığın yayıldığı ve Romalılar tarafından İsa’nın çarmıha gerildiği önemli yerleşim merkezidir. Kutsal Topraklar (Terre Sainte) olarak anılan bu diyarlar, Batılı aydın, yazar ve şairlerin hep ilgisini çekmiştir. XIX. Yüzyıl başlarından itibaren Fransız yazarlardan Nerval, Chateaubriand, Lamartine, Gautier ve daha birçok Fransız yazar gibi Madame Bovary (1857) romanının yazarı Gustave Flaubert’de ( 1821-1880) Doğu seyahatini gerçekleştirerek bu ayrıcalıklı yazarlar arasında yerini alır. Yazarlar gözlemlerini, anılarını ve tespitlerini eserlerinde bol bol yansıtırlar. Edebiyatçıların büyük bir kısmı, aynı zamanda usta ve tutkulu birer seyyahtır. Yazar, seyahat ederek yeni eserleri için gerekli olan bilgi ve birikimi elde eder. Biz bu çalışmamızda Gustave Flaubert’in fotoğrafçı arkadaşı Maxime Du Camp ile birlikte 1849 yılında çıktıkları "Dogu Seyahatleri” ( Voyage en Orient) kapsamında İstanbul destinasyonunu irdeleyeceğiz. Makalemiz dört bölüm içermekte olup giriş bölümünde Flaubert’in Doğu Gezisi hakkında genel bilgi, birinci bölümde doğu egzotizmi ve Flaubert, ikinci bölümde İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti, üçüncü bölümde Flaubert’in İstanbul günlüğü hakkında bilgiler verilecektir. Flaubert; İstanbul’un görkemli tarihi eserleri olan Galata Kulesi’nden, muhteşem Ayasofya Camisi’nden, göz kamaştırıcı Topkapı Sarayı’ndan ve Osmanlı’nın yıkılmaz surlarından hayranlığını gizleyememiştir. 2010 Avrupa Kültür Başkenti olan İstanbul birçok uygarlığa ev sahipliği yapmıştır. Bugün Asya ve Avrupa kıta’ları üzerine yayılmış bir kent olan İstanbul, geçmişte birçok medeniyete başkentlik yapmıştır; Khalkeidon kentlerinden sonra Doğu Roma İmparatorluğu’nun başkenti Constantinopolis, ardından Osmanlı İmparatorluğun’nun başkenti olmuştur. Geçmişte, Flaubert gibi birçok yazarın İstanbul ile ilgili yazıların kaleme alınmasıyla, bugün dünya’nın en fazla turistini çeken eşsiz bir kent haline gelmiş, Beyoğlu, Üsküdar, Tarabya, Ortaköy, Büyükdere ve Tophane sokaklarının adı okurların belleklerinde yer etmiştir. Edebiyat – turizm ilişkisinin kurulması kente ve tarihe katkı sağlamaktadırKeywords : Flaubert, Destinasyon, Doğu, Egzotizm, İstanbul