- Pamukkale Tıp Dergisi
- Vol: 14 Issue: 4
- The evaluation of the relationship of clinical and laboratory evidence with renal damage in the pedi...
The evaluation of the relationship of clinical and laboratory evidence with renal damage in the pediatric patients that had urinary tract infections
Authors : Selçuk Yüksel, Tülay Becerir, Burçin Seyhan
Pages : 908-915
Doi:10.31362/patd.990677
View : 18 | Download : 1
Publication Date : 2021-10-01
Article Type : Research
Abstract :Amaç: İdrar yolu enfeksiyonu (İYE) çocukluk çağının önemli enfeksiyon hastalıklarından birisidir. Bazı çocuklarda renal skar gelişimine neden olarak uzun dönemde ciddi komplikasyonlara neden olmaktadır. Bu çalışmada akut piyelonefrit kliniği ile başvuran çocuk hastalarda renal hasar gelişimindeki risk faktörlerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Gereç ve yöntem: Çalışmamızda Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi çocuk nefroloji polikliniğine başvuran idrar yolu enfeksiyonu tanısı ile takipli hastaların dosyaları retrospektif olarak değerlendirildi. Akut piyelonefrit tanısı idrar kültürü ve klinik bulgular ile kanıtlanmış ve Dimerkaptosuksinik asit renal sintigrafisi (DMSA) çekilmiş 197 hasta çalışmaya dahil edildi. Hastaların başvuru sırasında saptanan ve anamnezden elde edilen klinik (ateş, tekrarlayan İYE, işeme disfonksiyonu vb.), laboratuar (C-reaktif protein (CRP) ve eritrosit sedimentasyon hızı (ESH), beyaz küre sayısı (BK), polimorfonükleer lökosit sayısı (PNL), ortalama platalet hacmi (MPV), trombosit sayısı, serum üre ve kreatinin düzeyleri) ve görüntüleme (üriner sistem ultrasonografi (USG), voiding sistoüretrografi (VSUG) ve DMSA sintigrafisi) bulguları incelendi. Bulgular: Kız hastaların sayısı (n:153) erkek hastaların sayısından (n:44) anlamlı olarak daha yüksek saptandı (p<0,001). Hastaların tedavi öncesi ateş düzeyinin 38ºC ve üzerinde olması, klinik bulguların iki gün ve daha fazla süredir devam ediyor olması, tekrarlayan İYE varlığı, BK, PNL, ESH ve CRP yüksekliğinin renal hasarlanmayı artırdığı tespit edildi (p<0,001). USG ve VSUG’ nin renal hasarlanmayı gösterme açısından düşük sensitiviteye sahip olduğu görüldü. Sonuç: Hastaların başvuru sırasında tespit edilen klinik ve laboratuar verileri ile renal hasarlanma oranı belirlenmesi bu hastalarda uygun takip ve tedavi ile morbidite ve mortalite oranının azaltılmasını sağlayabilir.Keywords : idrar yolu enfeksiyonu, çocuk, risk faktörleri, renal skar, ateş