- Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Dergisi
- Vol: 4 Issue: 1
- Sözlü Kültürden Yazılı Kültüre: Kurmaca Dilin İnşası
Sözlü Kültürden Yazılı Kültüre: Kurmaca Dilin İnşası
Authors : Birsel Sağiroğlu
Pages : 15-25
Doi:10.54990/okufed.1133845
View : 8 | Download : 3
Publication Date : 2022-06-30
Article Type : Research
Abstract :Bu çalışmada, "tarihsel gelişim” ve "kurmaca” ilişkisi, Jaques Lacan’ın özne teorisi dikkate alınarak sorgulanmıştır. Amaç, kurmacanın toplumsal değişimle ilişkisini kuramsal bir çerçevede ortaya koymak ve metnin ön plana çıkan özelliklerini "dilin inşa”sı bağlamında çözümlemektir. Buna göre kurmacanın toplumsal olayların/otoritelerin etkisiyle değişime uğradığı ve her dönemin tipik özelliklerini taşıyan güdümlü bir deneyimin sonucunda ortaya çıktığı tespit edilmiştir. Çalışmanın iddiasını desteklemek amacıyla dönemlerin karakteristik taraflarını yansıtabilecek iki metin (Oduncu ve Kızı, Felatun Bey ile Rakım Efendi) seçilmiştir. Dilin ve onun tarihsellikle olan bağı, Lacancı terminoloji ve örnek metinlerden kalkılarak irdelenmiştir. Lacan, teorisini "dil” ve onun iktidarı üzerinden kurar. İktidar olarak dil, sözlü kültürden günümüze dek dönemlerin değişmez yasalarında farklı kılıklarla ortaya çıkar. Her dönem esasında "önceki”ini –bastırılmış olanı- de içerir, bastırılmış olan bir tehdit unsuru olarak ve aynı zamanda kaybedilmiş olanın (nesne kaybının) kazanılabileceği düşüncesiyle hareket eder. Buna göre sözlü kültürde yalın, ideal ve değişmez özelliklere sahip, hayalî bir dünyanın hikâye anlatıcısıyla karşılaşmak mümkündür. Toplumun doğayla bütünlük kurma isteği ve "birey”in daha keşfedilmemiş olması okura farklı bir kurmaca deneyimi sunar. Buna karşılık yazılı kültüre geçişle birlikte akılcı yasaların etkisiyle anlatı, dış gerçekliği "nedensellik” yasası temelinde temsil etmeye başlar. Bu yasaların toplum üzerinde tahakküm kurduğu, modern dönemde Batılı olma fikrinin kurmacaya da sızdığı ve dilin bu fikirlerin taşıyıcılığını üstlendiği söylenebilir. Postmodern dönemde ise gerçekliğe duyulan güvenin azaldığı, şüphenin arttığı ve yerleşik anlatı yasalarının askıya alındığı gözlemlenebilir. Özellikle 1950’li yıllardan sonra metinlerin akıldışı bir üslûpla köktenci bir biçimde bütün dil yasalarını reddettiği tespit edilebilir.Keywords : Dil, kurmaca, tarihsellik, Jacques Lacan, Oduncu ve Kızı, Felatun Bey ile Rakım Efendi.