Alerji ve Aşılama
Authors : Seda Topcu
Pages : 15-19
Doi:10.20515/otd.681518
View : 21 | Download : 4
Publication Date : 2020-03-23
Article Type : Review
Abstract :Aşılama morbiditesi ve mortalitesi yüksek bulaşıcı hastalıklardan korunmada en etkin toplum sağlığı uygulamasıdır. Aşılama hızının artmasıyla bulaşıcı hastalıklar ciddi oranda azalmıştır. Günümüzde hastalıkların azalmasıyla da dikkatler aşıların istenmeyen etkileri üzerine toplanmıştır. Bu istenmeyen etkilerden en önemli ve sık görüleni ciddi alerjik reaksiyonlardır. Bir aşıya karşı ciddi bir alerjik reaksiyon öyküsü, aynı aşının ilave dozlarına kontrendikasyon olarak düşünülmelidir. Ancak aşıya karşı ciddi alerjik yanıt nadir görülür, herhangi bir bireyde olabilir ve önceden tahmini güçtür. Neredeyse tüm aşılar anafilaksiyi tetikleme potansiyeline sahiptir ve aşı bileşenlerinin tümü de anafilaksiye neden olabilmektedir. Aşılama sonrası görülen alerjik reaksiyonlar, aşıdaki mikrobial antijenlere, stabilizatörlere, koruyuculara, adjuvan ve üretimden kalan kirleticilere bağlı olabilir. Bu bileşenlerin çoğu, bileşene olası aşırı duyarlılığı olan çoğu hastada genellikle alerjik reaksiyonları indüklemek için yetersiz olan küçük miktarlarda bulunur. Aşı sonrası oluşan reaksiyonun alerjik reaksiyon olup olmadığı doğru tespit edilmelidir. Alerjik reaksiyonların aşı ile çakışan klinik tablolardan ayrımı önemlidir. Aşılamanın kontrendikasyonlarının net belirlenmemesi sonucu alerjiye karşı korku ve belirsizlik, alerjisi olan veya olmayan çocuklar ve yetişkinler için eksik aşılanmaya neden olabilmektedir. Bu nedenle aşılama sonrası şüpheli alerjik reaksiyonu olan hastanın yeniden aşılanması için doğru yaklaşımın bilinmesi gerekir. Bunun yanı sıra özellikle astım gibi kronik pulmoner bir hastalığı olan bireylerin pnömokok ve influenza aşıları ile aşılanmaları önerilmektedir.Keywords : çocuk, aşı, bağışıklama