Abstract :Çin’den farklı zamanlarda, farklı nedenlerle göçler olmuş ve Çin, dünyada Hindistan ve Meksika’dan sonra en çok göç veren üçüncü ülke olmuştur. Çin anakarası, Hong Kong, Makao ve Tayvan dışında yaşayan bu göçmenlere ‘Denizaşırı Çinli’ denmektedir. Latin Amerika da 19.yy’dan itibaren bu göçün yaşandığı bir bölge olmuş ve bu göçler bugüne kadar nicelik ve nitelik değiştirerek devam etmiştir. Bölgede en fazla Çin göçmene sahip ülke Peru’dur. ‘Sözleşmeli İşçi’ göçü adı altında ‘insan ticareti’ ile ülkeye getirilen hayatta kalma mücadelesi veren Çinlilerin üç kuşak torunları bugün sosyal, kültürel, siyasi ve ekonomik statülerini yükselterek önemli pozisyonlara sahip olmuşlardır. Bu zorlu süreç hiç de kolay olmamış, 19.yy’dan günümüz kadar hem sosyal hem de ekonomik zorluklarla karşı karşıya kalmışlardır. İlk dönemde ad ve soyadları bile değiştirilen ve yasaklanmasına rağmen köle gibi çalıştırılan Çinli “işçiler”, hak mücadelelinde anavatanlarının da desteğini almak istemiş ve o döneme kadar dış dünyaya kapalı olan Çin, bu sorunu çözebilmek için Peru Devletiyle diplomatik ilişkiler kurmaya razı olmuştur. Bu gelişmelerden sonra birtakım haklar elde edilse de dönem dönem Çinliler ülkede istenmeyen kişi muamelesi görmüşlerdir. Çin Halk Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla ülkeden göçlere izin verilmemesi nedeniyle bir yavaşlama olsa da Tayvan’dan göçler Peru’ya devam etmiştir. Zamanla ülkede sayıları artan Çinli nüfus, ülkeye uyum sağlamak ve sosyal ve ekonomik statülerini yükseltebilmek için farklı yöntemlere başvurmuşlardır. Makalede bu zorlu süreç ve bu yöntemlere değinilmektedir. Keywords : Denizaşırı Çinli, Latin Amerika, Göç, Peru