- Journal of Awareness
- Vol: 2 Issue: 3S
- BEAUTY IS TEMPORARY! OUR DREAMS, OUR SEARCH FOR BEAUTY OR PRODUCTION OF NEW BEAUTY: TV SHOWS
BEAUTY IS TEMPORARY! OUR DREAMS, OUR SEARCH FOR BEAUTY OR PRODUCTION OF NEW BEAUTY: TV SHOWS
Authors : Sündüz Haşar
Pages : 307-322
View : 10 | Download : 4
Publication Date : 2017-09-01
Article Type : Research
Abstract :Zihin Yönlendirme, Eleştirel ve Feminist Teori Üzerinden kuramsal bir okuma "Zihin yönlendirilmesi” diyor Schiller, "bir çeşit fetih aracıdır. Toplumun hakimiyetini elinde bulunduran seçkinlerin, kitleleri kendi amaçları doğrultusunda biçimlendirmesinin vasıtalarından biridir.” (Schiller 2005, 9) "... Unutulmamalıdır ki, günümüzde, bütün toplumsal kesimlerin "katılma” olanağına kavuştuğu Kitle İletişimi, aynı anda, içimizdeki özgürleşim beklentilerimizin kendini ifade etmekteki son sığınağı olan düşlerimize ve düş kurma yeteneğimize karşı bile saldırıya geçmiş bulunmaktadır.” (Oskay 2000, 416) Bugün dünyada kitle iletişim araçlarına sahip olanlar, bu araçların sahip olduğu güce de sahipler. Araştırmalar ve gündelik yaşamın sonuçları gösteriyor ki bu alandaki sahipliğin önemli bir yüzdesini ABD elinde bulunduruyor. Böyle bir değerlendirmeyle bakıldığında, düşlerimizi, düşlerimizle beslediğimiz hayatımızı yönlendirdiklerini söyleyebilir miyiz? ABD kaynaklı diziler düşlerimizi ele geçirip, özgün bağımsız yargı ve değer üretme fırsatımızı elimizden mi alıyorlar? Bizi kurgulanmış bir "güzel”e yönlendirerek, algımızı, yönelimlerimizi mi belirliyorlar? Günümüz Türkiye’sinde her gün 6-8 saatini tv karşısında geçirdiği saptanan Türkiyeli vatandaş, kendi dizileriyle hangi güzelliğe, hangi düşe ulaşmaya çalışıyor? Ulusaşırı medya kuruluşlarının ürettiği ortak bir tüketim nesnesine mi, yoksa kendi sınırları, coğrafyası için üretilmiş, "kendi düşlerinin güzeli”ne mi? Kim belirliyor güzelliği, nasıl, ne kadar süre için? Akademik tanımlar yerine, hafifleterek "iletişim kabahatleri” diyebileceğimiz bu yönlendirmelerin, kaynağı, süresi, gerçekliği nedir? Yerli dizilerdeki sarışın, en azından kumral, ama mutlaka açık renk gözlü karakterlerin yerini, son yıllarda almaya başlayan esmer karakterler, bir çeşitli yerlileşme çabası mı? Hatta daha ileri gidelim, ulusaşırı kavram, tanım ihracına bir başkaldırı mı ? Bu çalışmada Türkiye’de son yılların fenomeni yerli dizilerimizde güzellik ve düş üretimi, söz konusu kavramların kaynakları, ulusaşarı rakipleriyle ilişkisi, süreci ve süresi, Eleştirel ve Feminist Kuram yoluyla, incelenecektir.Keywords : Televizyon dizileri, medya, ulusaşırı medya zihinyönlendirme, güzellik, düş üretimi